Şimdi 2 dakika bu teknolojilerin nasıl çalıştığı-- çünkü bunu anlamamız gerçekten önemli. | TED | إذن سأشرح لكم في ثانيتين كيفية عمل هذه التقنيات لأني اعتقد بأهمية فهمها |
Çünkü sen o adamı öldürmeden, senin bu görev için yeterli olduğuna inanmam. | Open Subtitles | .لأنه إلى الآن لم ارك تقتل رجلا وأنت مسؤول عن عمل هذه المهمه |
Bir an olsun bu şeyleri sizin için nasıl yapabileceğimi düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | أنني لم أتوقف عن التفكير عن كيفية عمل هذه الأشياء من أجلك |
İşverenlerin çalışanları ile bu konuşmaları yapmaları zorunlu olmalı. | TED | يجب أن يكون إلزامياً على المدراء عمل هذه المحادثات مع موظفيهم. |
O kadar kolay değil. Bugünlerde herkes iş arıyor. | Open Subtitles | الأمر ليس سهلاً فالجميع يبحث عن عمل هذه الأيام |
Şimdi bu makinenin nasıl çalıştığını göstereyim size biraz. | TED | الآن دعوني أخبركم قليلا عن طريقة عمل هذه الآلة. |
Ya da bu örnekteki gibi piksellerin birbirleriyle arasındaki renk geçişini simüle eden bir ekonomi geliştiriyorum, bu tür sistemlerin nasıl çalıştığını bulmayı deniyor ve sadece eğleniyordum. | TED | أو، في هذا المثال، فأنا أصنع اقتصاداً محاكياً فيما يعمل بيكسل في دمج الألون معاً، محاولاً التحقق من كيفية عمل هذه الأنظمة وكنت مستمتعاً بوقتي نوعاً ما |
Bence bu, yaptığımızın doğal bir sonucu. | TED | أعتقد أن هذا كما تعرفون جزءامن كيفية عمل هذه العملية. |
Ve bu genlerin aşırı üremesi, sadece genç kadınların hayatta kalması ihtimaliyle bağlantılı. | TED | وحينما يتضخم عمل هذه الجينات فإن ذلك يساعد على تحسين الشفاء بالنسبة للنساء الصغيرات فحسب. |
bu teknolojinin nasıl çalıştığını göstermenin en iyi yolu canlı bir demo denemek, bu yüzden bir gönüllüye ihtiyacım var, tercihen yüzü olan biri. | TED | وأفضل طريقة لتوضيح كيفية عمل هذه التقنية هي تجربة عرض مباشر. أنا بحاجة لمتطوع، ومن الأفضل أن يمتلك وجهاً. |
İlk olarak, bu tür hafızanın nasıl çalıştığını anlamak yardımcı olur. | TED | بدايةً، هو يساعد في فهم عمل هذه الذاكرة. |
bu müthiş deney, buradan 320 km güneyde, Kuzey Alabama'daki Tennessee Vadisi Yetkililerince yapıldı. | TED | و تم عمل هذه التجربة الشيقة على بعد 200 ميل جنوباً فى نورثرن ألاباما, بواسطة سلطة وادى تينيسى. |
bu olgunun nasıl meydana geldiğini anlamak hayatımızın birçok yönünü etkileyecektir. | TED | إنّ استيعاب آليّة عمل هذه الظّاهرة سينعكس على جوانب عديدة في حياتنا. |
ve kronik nikotin alımı, bu sistemlerin çalışmasını değiştiriyor. | TED | ويُغيّر التعرض المزمن للنيكوتين أداء عمل هذه الأنظمة. |
Ancak bu parçalar üzerinde çalışırken üretim süreciyle ilgili çok şey öğrendiler, bu onlar için çok önemliydi. | TED | لكن عمل هذه الجبائر تعلمو الكثير عن عملية التصنيع الذي كان مهما جدا بالنسبة لهم |
bu oranların nasıl çalıştığını anlamak, bazı kafa karışıklıklarını basitleştirmenize ve riski daha iyi değerlendirmenize yardımcı olacaktır. | TED | فَهْم كيفية عمل هذه الإجراءات سيساعدك على تخطي بعض الارتباك وتقييم المخاطر بشكل أفضل. |
Sanırım bu görüntünün işe yaramasının nedeni, yine, çünkü Frieda buldozeri kullanıyor. | TED | وأنا أعتقد أن السبب في عمل هذه الصورة، مجددا ، هو بسبب فريدا التي تقود الشاحنة. |
bu nedenle çalışma bu hasta grubunda yapıldı | TED | تم عمل هذه التجربة على مجموعة من المرضى |
Ben de onu pek sevmezdim ama bugünlerde birinin iş bulması epey zor. | Open Subtitles | أنا أيضًا لم أكُن من كبار معجبيه، لكنّ يشقّ على الجميع إيجاد عمل هذه الأيام. |
Hayır, hayır, tanıdığım hiç kimse artık iş gezisi konusunda heyecanlanmıyor. | Open Subtitles | كلا، كلا، لا أحد يتحمس لرحلة عمل هذه الايام |
İşini doğru yapıyorsun ve senin için daha fazla iş planlarım var. Tamam. | Open Subtitles | استمر في عمل هذه الأشياء وأنا سأخطط لأعمال قادمة لك |