"عميق من" - Translation from Arabic to Turkish

• derin bir
• parçacıklı

Açıkça sen derin bir adalet duygusu olan bir adamsın. - Sorun?
يبدو أنّك رجل تحظى بشعور عميق من العدالة.

Sana temiz havada derin bir nefes lazım. Gelin.
نفس عميق من الهواء المنعش و هذا فقط ما تحتاجين إليه

Kasların gerilmesini için oksijenin derin bir şekilde içe çekilmesi.
إستنشاق عميق من الأكسجين لتساعد تمدد العضلات

Biftek, fasulye, patates ve meyve parçacıklı elma turtası.
شريحة لحم وفاصوليا وبطاطس وطبق عميق من فطيرة التفاح.

- Meyve parçacıklı elma turtası.
- في طبق عميق من فطيرة التفاح.

Fakat Glaskow ölçeğine göre derin bir komada.
ولكن هل وضع مقياس غلاسكو له على مستوى عميق من الغيبوبة.

- ...gibi konuşuyorsun, o yüzden şundan derin bir nefes al.
-من مُهمتى -مُنذ وقت طويل فقط خُذ نفس عميق من هذا

Her sabah 1'den 1:15'e kadar derin bir uykuya dalıyorum.
استغرق في نوم عميق من الساعة الواحدة حتى الواحدة والربع كلّ صباح

Az önce elektrik kablosunu tel zımbayla delen bir adam için oldukça derin bir düşünce.
تفكير عميق من الشاب . الذي وضع التدبيس على حبل كهربائي

Bir kadının kalbi derin bir gizler okyanusudur.
قلب المرأة هو محيط عميق من الأسرار

derin bir nefes alır mısın Sara?
خذى نفس عميق من اجلى,ساره,حسنا؟

Benim için derin bir nefes alır mısın?
هل تستطيعن أخذ نفس عميق, من أجلي؟

Çok derin bir yorgunluk hissi.
... آجل , إحساس عميق من الإعياء

Çok derin bir yorgunluk hissi. Ardından da bir boşluk hissi geldi.
... آجل , إحساس عميق من الإعياء

Daha çok derin bir uykudaymış gibi görünüyor."
نوم عميق من غيبوبة