"عندما أتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldiğinde
        
    • geldiği zaman
        
    • çıkageldiğinde
        
    Adam bugün beni görmeye geldiğinde, onun en çok parçalarından birini çalıyordu. Open Subtitles عندما أتى أدم لكي يراني اليوم كان يعزف إحدى معزوفاته الأكثر صعوبة
    Dağıtımcı barıma geldiğinde aldım. - Ben de size getireyim diye düşündüm. Open Subtitles حصلتُ عليها عندما أتى الموزّع إلى حانتي، ففكرّت بأن أُعطيها لكم يارفاق.
    İki yıl sonra, üniversiteye gitme vaktim geldiğinde, babam dikkatini kardeşlerime verdi. TED بعد سنتين عندما أتى وقت ذهابي للجامعة حول ابي اعينه و إهتمامه إلى اخوتي الاصغر
    Kerr 2014 yılında Warriors'a geldiğinde Warriors büyük bir dönüşüm bekliyordu. TED عندما أتى كير إلى الفريق في 2014 كان الووريورز يتَطلعون لتحول كبير.
    Ve bence, inandıkları uğruna 30 yıllık savaşının sonrası Boltzman buraya, bu güzel yere geldiği zaman, şöyle dedi: Open Subtitles وأعتقد أنه عندما أتى "بولتزمان" هنا، لهذا المكان الجميل، بعد ثلاثين سنة من القتال على ما كان يؤمن به،
    Sam çıkageldiğinde Rex'in küçük bir parçasını bulmuşum gibi hissettim. Open Subtitles عندما أتى "سام" ، أحسست أنني استعدت "قطعة صغيرة من "ريكس
    Alexander geldiğinde, daha 20 yaşında genç bir çocuktu. TED لكن، عندما أتى أليكساندر، كان ولداً صغيراً عمره 20 عاماً.
    Geçen ay beni görmeye geldiğinde söylediklerini düşününce, dünya aleme ilân etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles بعد ما اخبرنى به ,عندما أتى لزيارتى الشهر الماضى, فلن يكون من الصالح لو تم نشره
    Bir saatliğine oradaydım, onun için. Ama o geldiğinde, onunla konuşmadım. Open Subtitles بقيت لساعة هناك، ولكن عندما أتى لم أتكلم معه
    - Aslında, Cuma günü bizi görmeye geldiğinde ölüymüş. Open Subtitles ياللسماء في الحقيقة لقد كان ميتاً مسبقاً عندما أتى و زارنا يوم الجمعة
    Bu ikisi buraya geldiğinde kabadan daha öteydiler. Open Subtitles عندما أتى هذين الطفلين إلى هنا كانا شرسيْن جدا
    Kartal ilk geldiğinde, kendisini izlememi istemedi. Open Subtitles لم تتركني أن أشاهد عندما أتى النسر للمرة لاولى
    Kartal ilk geldiğinde, kendisini izlememi istemedi. Open Subtitles فهى لم تردنى أن أشاهدها عندما أتى النسر فى أول وهلة
    Çağrı geldiğinde 3-4 blok ötedeydim. Open Subtitles نعم.كنت على بعد3 او 4 شوارع عندما أتى النداء على المذياع
    Bana geldiğinde ve söylediği şeyleri duyduğum zaman deli olduğunu anlamıştım. Open Subtitles عندما أتى لي وسمعت مايريد أن يقول علمت أنه مجنون
    Romalılar geldiğinde seni bir daha göremeyeceğimi düşünmüştüm. Open Subtitles عندما أتى الرومان إعتقدت بأني ما كنت لأراكِ مجددا
    Danny kapıya geldiğinde de açmama izin vermedi. Open Subtitles .. عندما أتى وطرق الباب لم تتركني أفتح له
    Çünkü o bebek ay ışığı renginde dünyaya geldiğinde hepimiz bir şeyin yanlış olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لذلك عندما أتى الطفل من لونه, كلّنا علمنا بأن هنالك خطبا ما
    Bahar geldiğinde, kafayı üşütmemiş olmam epey rahatlatıcıydı. Open Subtitles عندما أتى الربيع أخيرًا، شعرت بسعادة غامرة لأني لم أفقد عقلي.
    Oz'a ilk geldiği zaman Adam Guenzel'le bir görüşme yaptım. Open Subtitles اجتمعتُ معَ (آدم غانزيل) عندما أتى أولَ الأمر إلى (أوز)
    Virüs tehditi geldiği zaman, ana CPU'dan yerlerini bulmamız gerekecek. Open Subtitles عندما أتى تهديد الفيروس بدأنا نسرق الدورات من الـ"سى بى ايه" الرئيسى
    Tanrı Pazar günü çıkageldiğinde sesimi çıkarmadım şimdi Cumartesi için de geliyor. Open Subtitles {\pos(190,220)}عندما أتى القدير يوم الأحد، لم أقل شيئاً والآن يأتي أيام السبت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more