Size baktığım zaman, kalbimde bir Coldplay şarkısı çalmaya başlıyor. | Open Subtitles | عندما انظر اليكما تبدأ اغنيه ذات عزف هاديء تعزف في قلبي |
Çünkü aynaya baktığım zaman aynısını kendi gözlerimle görüyorum. | Open Subtitles | انا اراها في عيناي عندما انظر الى المرآة. |
Sanki, aynaya baktığım zaman diğer tarafta felaket güzel bir kadın var gibiydi. | Open Subtitles | إنّه يشبه عندما انظر إلى مرآة، ولكن في الجانب الآخر، يوجد تلك المرأة فاتنة الجمال. |
Yani, şöyle bir etrafa baktığım zaman, bizim yapıyor olduğumuz işlerin çoğunu yapacak olan insan şeklindeki robotlara sahip olacağımız günün çok da uzak olduğunu düşünmüyorum. | TED | عندما انظر حولي، أفكّر أنّ ذلك اليوم ليس ببعيد يوم يكون لنا روبوتات مشابهة للبشر تحتلّ العديد من المواقع التي نعمل بها الآن. |
Kızıma baktığımda sanki annemi görür gibi oluyorum bazen. | Open Subtitles | اعني عندما انظر الى ابنتي هذا ما اراه احياناً ارى امي |
Ona baktığım zaman ne kadar farklı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما انظر اليه افكر كيف كان مختلفا |
Ama ona baktığım zaman başka ne yapabilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | و لكن عندما انظر إليه... . لا أعرف مالذي يمكنني فعله |
Kameraya baktığım zaman, | Open Subtitles | لذا عندما انظر للكاميرا |
Onlara baktığım zaman... | Open Subtitles | مع ذلك عندما انظر اليه |
Yansımama baktığım zaman | Open Subtitles | عندما انظر لانعكاس صورتي |
Şöyle bir dönüp baktığımda sanki ölmeye değil de yaşamaya itilmiş masum bir mahkûmmuş gibi görünüyorum ve cümlenin ne anlama geldiği hâlâ meçhul. | Open Subtitles | لم أكن أعرف مالذي سيحدث عندما انظر للماضي، يبدوا لي كمن كان مسجون بريء |