Bir dahaki sefere bir iyilik istediğin zaman söyle yeter. | Open Subtitles | عندما تريدين منّي معروفاً في المرّة القادمة، قومي بطلبه مباشرةً |
Hayır bunu birinden gerçeği söylemesini istediğin zaman yaparsın. | Open Subtitles | لا، هذا ما تقومين به عندما تريدين استخلاص الحقيقة من شخص ما |
Evet, sen buraya istediğin zaman girip cıkarsan nasıl rahat olabilirim. | Open Subtitles | انا لا ارتاح عندما اجدك تدخلين عندما تريدين |
sadece baskının geri gelmesini istediğinde, aşağı doğru bir hareket yap. | TED | عندما تريدين إعادة الضغط، أنزلي ذراعك إلى الأسفل |
İkinci dünya savaşını yaşamamış biriyle konuşmayı ne zaman istersen. | Open Subtitles | تعالي إلي عندما تريدين التحدث لأحد لم يكن موجوداً في الحرب العالمية الثانية |
İstediğin zaman, daha doğrusu eğer istersen hazır olduğunu söyle. | Open Subtitles | عندما تريدين أعنى إذا أردت فقط أخبرينى أنك مستعدة |
Bak bu tuhaf işte, çünkü gerçekten seks yapmak istediğin zaman başka biriyle seks yapabiliyordun. | Open Subtitles | حسناً هذا جميل لإنه عندما تريدين الجنس تمارسين الجنس مع شخص اخر هذا هو الموضوع |
İstediğin zaman bebek sahibi olabilmen için koşullar hazır demektir. | Open Subtitles | يعني كل شيء جاهز لتنجبي طفلًا عندما تريدين واحدًا. |
Yeşil hapları uyumak istemediğin ve elips şeklinde olanları da uyumak istediğin zaman kullan. | Open Subtitles | الحبوب الخضراء عندما تريدين البقاء مُستيقظة و السوداء عندنا تريدين الخلود للنومِ |
İstediğin zaman çok acımasız olabiliyorsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تكوني قاسيه جداً عندما تريدين. |
İstediğin zaman bitecek. - Onun yerini söyle, yeter. - Bilmiyorum. | Open Subtitles | -سينتهي هذا عندما تريدين ذلك أخبرينا فقط أين هو ؟ |
İstediğin zaman çok korkunç olabiliyorsun. | Open Subtitles | أنت فظيعة عندما تريدين أن تكوني |
Liseden sıkıldığında üniversiteye gitmek istediğin zaman haberim olsun. | Open Subtitles | أنظري, عندما تملين مِن المدرسة الثانوية... أعلميني عندما تريدين تفحص دروس الخريجين. |
Söylediğim gibi işte. Bir şeyi istediğin zaman alırsın. | Open Subtitles | مثلما قلت , عندما تريدين ما تريدينه |
İstediğin zaman beni çağır. | Open Subtitles | تعالي إلي عندما تريدين ذلك |
İstediğin zaman başla. | Open Subtitles | حسناً, ابدأي عندما تريدين |
Demek istediğim,seninle bir aşk ilişkisi yaşamak istemiyorlar... ama onları sadece seks için istediğinde bu hiç hoşlarına gitmiyor. | Open Subtitles | أعني, أنهم لا يريدون إقامة علاقة معك ولكن عندما تريدين أن تكون العلاقة لممارسة الجنس فقط, فهم لا يرحبون بها |
Diğer çocuklarla birlikte pazar ayinlerine gitmek istediğinde sevinmiştik ama artık gitmekten vazgeçtiğinde de sorun olmamıştı. | Open Subtitles | عزيزتي، نحن سعداء عندما أردتِ الذهاب لمدرسة الأحد مع باقي الأطفال ولكن لا بأس عندما تريدين التوقف عن الذهاب أيضاً |
Tamam. Seni almamı istediğinde ararsın. | Open Subtitles | حسناً فقط اتصلي بي عندما تريدين ان اقلكِ |
Ve senin için önemli olan tüm o şeyleri ne zaman istersen sırf yüzüne bir kaç damla yağmur damlasın diye bir pencere açabileceğini. | Open Subtitles | بدون كُلّ تلك الأشياءِ المهمة لكِ لا نافذة لتفتحيها عندما تريدين فقط تشعرين بالمطر على خدكِ |
Telefonu ne zaman istersen kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك استخدام الهاتف عندما تريدين. |
Ne zaman istersen ayrılabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الرحيل عندما تريدين |