Sen bunu izlerken, ben de oğlunla çok kaliteli zaman geçireceğim. | Open Subtitles | عندما تشاهد ذلك، سأكون قد قضيت الكثير من الوقت مع ابنك. |
Evde televizyon izlerken çok seçenek olduğundan, kanalı değiştirip reklamlarından kurtulabildiğinizi biliyorlar. | TED | وهم يعرفون انه عندما تشاهد التلفزيون في البيت ولان هناك الكثير من الخيارات يمكنك تغيير القنوات و تفادي التجارية منها |
Biliyorum, çünkü bu sesi havalandırmadan Sophie, Nashville'i izlerken duymuştum. | Open Subtitles | أعلم،"لأنى أسمعه من خلال فتحة التهوية عندما تشاهد مسلسل "ناشفيل". |
Adamın ailesi, yaptığım her hareketi izlerken, odaklanmak hiç kolay değil! | Open Subtitles | انه من المستحيل ان تشعر كانك مركز او منعزل عندما تشاهد عائلة هذا الرجل كل حركة اقوم بها |
Yani bir film izlediğinizde ve filmde telefon çaldığında, aslında telefon çalmıyor. | TED | لذا عندما تشاهد فيلمًا ويرنّ هاتفٌ ما، إنّه لا يرنّ حقيقةً. |
Biliyorum ki bir gün bu videoları izlediğinizde tedaviye son vermenin ne kadar yanlış olduğunu anlayacaksınız. | Open Subtitles | اعلم بانه يوم ما عندما تشاهد ذلك التصوير ستفهم كم كنت مخطئاً بايقافك للعلاج |
Hisse senetlerinizin kırmızıya düştüğünü izlerken, evinizin fiyatının düştüğünü izlerken, bunu eski evrimsel koşullar dışında başka şekilde göremezsiniz. | TED | عندما تشاهد أسهمك وهي تنحدر نحو الأحمر، عندما تشاهد سعر منزلك وهو ينخفض، لن تستطيع رؤية هذا بأي طريقة عدا الطريقة التطورية. |
Aynen senin, Colts'un maçlarını izlerken formanı giymen gibi. | Open Subtitles | شيئاً مشابه للجيريسي الذي ترتديه دائما عندما تشاهد الملابس الداخلية حسنناً هذآ ليس سحر هذا علم . |
TV izlerken çok öfkeleniyorsun. | Open Subtitles | أنت دائما تصبح عصبي جدا ! عندما تشاهد التلفاز |
Koca Kızıl Kabus, bu gece Gerçek Ev Hanımlarını izlerken yapacağım. | Open Subtitles | سوف اقوم بهذا الليلة عندما تشاهد "الكبيرة الحمراء" ، "الزوجات الحقيقيات " |
Film izlerken bir kuşun kanatlarını çırptığını gördüğünüzde-- (Kanat çırpma sesi) Aslında kuşun sesini kaydetmediler. | TED | عندما تشاهد فيلمًا وترى عصفورًا يرفرف بأجنحته -- (رفرفة أجنحة) لم يقوموا فعليًّا بتسجيل صوت العصفور. |
Gregers, "Rüzgar Gibi Geçti" filmini izlerken ağladığını söyledi. - Vay anasını! | Open Subtitles | (جريجوريز) يقول أنك تبكي عندما تشاهد فيلم "ذهب مع الريح" |
"Kayıp Balık Nemo"yu izlerken senin gözlerinin hâli gibi oldu, Miller. | Open Subtitles | عندما تشاهد فيلم " البحث عن نيمو" , يا (ميلر) |
Yapma ama Christine'in Mary Poppins ve Dick Van Dyke'ın tek kişilik orkestra yapmasını izlerken nasıl güldüğünü biliyorsun. | Open Subtitles | بربّكِ، أتعرفين شدّة ضحك (كريستين) عندما تشاهد (ماري بوبينز) و(ديك فان دايك)... أثناء القيام بدور موسيقي منفرد. |
Ama Pretty Woman'ı izlerken Sabrina ve kendimi başroller yerine koyup Beverly Hills'e alışverişe gidip Hector Elizondo'yla tanışıyoruz! | Open Subtitles | "لكن عندما تشاهد "بريتي وومان .. هل انت (اتخيل انني و (سابرينا الشخصيتين الرئيسيتين وبعد ذلك نذهب للتسوق معا في (بيفرلي هيل ) معا |
Hani şöyle karmaşık bir Olimpiyat yarışı izlerken bir şey hissedersiniz ya -- (Gülüşmeler) Durun -- ve sizin ülkenizin renklerini taşıyan bilmediğiniz bir atlet gördüğünüzde heyecanlanırsınız. | TED | هي ذلك الشيء الذي يتحرك بداخلك على حين غرة عندما تشاهد برنامج رياضة أولمبياد غامض على التلفاز ... (ضحك) مهلًا... ومجرد رؤيتك لرياضي مجهول يرتدي زي وطنك يجعلك تتحمس. |
Ve siz bonoboların oyunun izlediğinizde insanoğlunun gülüşü, dansı ve törelerinin çok evrimsel köklerini göreceksiniz. | TED | عندما تشاهد قردة البابون وهي تلعب .. سوف تلحظ الكثير من جذور التطور المتشابهة بين ضحك الانسان ... ورقصه وطقوسه |