Ama ağzını açtığında neden bahsettiğini hiç anlayamazdın... | Open Subtitles | ولكن عندما تفتح فمها ، أنك لن تعرف عما تتحدث .. |
ve her ne hayal edersen, her ne istersen, kutuyu açtığında içinde görüyorsun desem? | Open Subtitles | و ما تتخيله به ما تريد أن يكون به سيكون موجوداً عندما تفتح الصندوق |
Geçit açıldığında, Horde'un geri kalanı bize katıldığında onlara Fel'i vereceğiz. | Open Subtitles | عندما تفتح البوابة، عندما بقية الحشد الانضمام إلينا وسنقدم لهم فل. |
Kapıları açtığınızda, aynen 50 yıl önceki gibi görünüyorlar. | TED | عندما تفتح الأبواب تبدو هي نفسها كما كانت عليه قبل 50 عام |
Kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak. | Open Subtitles | الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً |
Ve ne hayal edersen, içinde ne olmasını istersen, kutuyu açtığında içinde olacağını. | Open Subtitles | و ما تتخيله به ما تريد أن يكون به سيكون موجوداً عندما تفتح الصندوق |
neyi hayal edersen, ve içinde ne olmasını istersen, kutuyu açtığında, gerçek olacağını? | Open Subtitles | و مهما يكن الذي تتخيّله مهما يكن الذي تريده عندما تفتح ذلك الصندوق ستجده داخله |
Kapıyı açtığında, arabanın üstündeki o şeyin hareket etmediğine emin olmak için ekrandan bakıyor olacağız. | Open Subtitles | سنراقب الجهاز ونتأكد أن لا يتحرّك ذلك الشيء عندما تفتح الباب |
Cama tıklayıp el sallayan birisi var. Bizimle ilişki kurmakta kendilerini özgür hisseden insanlara bahçe kapısını açtığında böyle olur. | Open Subtitles | هذا يحدث عندما تفتح البوابة للذين يودون مصاحبتنا |
Yine de Monica Penny bacaklarını açtığında hissedeceklerimden kanım donuyordu. | Open Subtitles | كنت متحجره عن شعوري عندما تفتح مونيكا رجليها |
Kapılar açıldığında herkes kaçacak. | Open Subtitles | ، عندما تفتح هذه البوابات سيخترقها الجميع |
Asansörün kapısı açıldığında, sıcaklık geliyorsa... dışarı çıkmayın. | Open Subtitles | حسناً، عندما تفتح الأبواب إذا كانت ساخنة لا تخرج من المصعد |
Kapak açıldığında, içeri gir, Baker alarmı durdurabilir. | Open Subtitles | عندما تفتح الكوة ستدخل وبيكر سيقوم بتامين القفل |
Burada gördüğümüz ise, "kapı"yı açtığınızda, akım miktarında bir artış görürsünüz, sabit bir akım vardır. | TED | وهنا ، عندما تفتح البوابة ، يمكنك الحصول على زيادة في كمية التدفق ، ويمكنك الحصول على تدفق مستمر. |
Nörologlar yakın zamanda, konuşmak için ağzınızı açtığınızda işitme korteksinizin kapandığını keşfettiler. | TED | اكتشف علماء الأعصاب مؤخراً أنّه عندما تفتح فمك لإصدار صوت ما، تتوقف قشرتك الدماغيّة المسؤولة عن الصوت عن العمل. |
Hiç, her kıtada ayrı ayrı savaşıp daha sonra bir hastane odasında gözünüzü açtığınızda her şeyi kırmızı görecek kadar kana bulanmış mıydınız? | Open Subtitles | هل نزفت كثيرًا حيث عندما تفتح عيناك ترى كل شيء أحمر؟ عندما حاربت في كل القرّات. |
Şöyle bir gözlerinizi açıp bu odaya baktığınızda, milyarlarca sinir hücresi ve trilyonlarca sinaps harekete geçiyor. | TED | عندما تفتح عينيك و تنظر حول الغرفة ستعمل بلايين الخلايا العصبية وترليونات العقد تتشارك. |
Bazı kitapların dışı pis görünebilir, ama kapağını açıp içine baktığınızda çok güzel sözler vardır. | Open Subtitles | بعض الكتب عندما تنظر لها من الخارج لن تعجبك لكن عندما تفتح الكتاب وتنظر من الداخل |
Bilgisayarı açınca ilk baktığı şey, bir suç köşesi. | Open Subtitles | حسنا اذن اول ما تنظر اليه عندما تفتح جهاز كمبيوترها هو عمود الجرائم |
Sadece ağzını açtığı zaman değil, tabi hiç açıyorsa. Konu açılmışken... | Open Subtitles | ليس فقط عندما تفتح فمها , إن هي فعلت ذلك دائماً بالحديث عن ـ ـ ـ |
Gözlerini çabucak açtığın zaman ufacık beyaz yıldızlar görürsün. | Open Subtitles | عندما تفتح عينيك بسرعة كبيرة , بهذا الشكل ترى نجوم بيضاء صغيرة |
ve gözlerinizi tekrar açtığınız zaman döndürüldüklerini farketmezsiniz. | TED | و عندما تفتح عينيك لن تستطيع القول أن القطع قد تحركت. |