Bu surat ifadesiyle söylediğinde, kulağa çokmuş gibi geliyor. | Open Subtitles | عندما تقولها والتعبير هذا على وجهك تبدو وكأنها كثيرة جداً. |
Böyle söylediğinde sanki sonsuza kadar hoşça kal der gibisin? | Open Subtitles | حسناً، عندما تقولها بتلك الطريقة، تجعل الأمر يبدو كما لو أنّه إلى الأبد. |
Böyle söylediğinde baya çokmuş gibi geliyor. | Open Subtitles | عندما تقولها بهذه الطريقة تبدو بأنها كثيرة |
Evet. Bunu Sen söyleyince heyecanı kaçtı. | Open Subtitles | أجل، تبدو مخيبة للآمال قليلا عندما تقولها أنت |
Hayır, ama Sen söyleyince sıkıyor çünkü sen o yüzden söylüyorsun. | Open Subtitles | لا ، تسيء الي عندما تقولها وتعنيها |
Sen söyleyince o kadar da korkunç gelmedi. | Open Subtitles | عندما تقولها لاتبدو مرعبة |
Tamam böyle söyleyince gerçekten ürkütücü oldu. | Open Subtitles | عندما تقولها هكذا تبدو مريعة للغاية |
Yani böyle söyleyince şimdi. | Open Subtitles | حسنا، عندما تقولها ...مثل ذلك، فإنه لا |
söylediğinde yüzü kızardı. Seni seviyorum. | Open Subtitles | عندما تقولها له، تحمّر وجنتاه أحبك، أحبك... |
Tabii, o söylediğinde gülüyorsun. | Open Subtitles | طبعًا , تضحكين عندما تقولها هي. |
Kadınlar söylediğinde anlamazken nasıl hayır diyebilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تقول كلمة "لا ولكن لا تفهمها عندما تقولها امرأة |
Tanrım, bunu böyle söylediğinde... | Open Subtitles | يا الهى عندما تقولها هكذا |
Sen söylediğinde, bunu duydum. | Open Subtitles | عندما تقولها فاننى اسمعها |
Sen söyleyince kolaymış gibi geliyor. | Open Subtitles | كم تبدو سهلة عندما تقولها |
Sen söyleyince tuhaf duruyor. | Open Subtitles | - تبدوا غريبه عندما تقولها - |
- Sen böyle söyleyince kulağa kötü geliyor. Kötü değil. | Open Subtitles | -تبدو أسوأ عندما تقولها بهذا الشكل . |
Siz böyle söyleyince kulağa pek kötü bir fikir gibi geldi. | Open Subtitles | -تبدو كفكرة سيّئة عندما تقولها . |