Hayallerin öldüğünde, umut etmeye devam etmek. Umutlarımız söndüğünde dua etmek. Kaybetmek, düşmekten korkmamak, eğer cesurca elimizden geleni yapmışsak. | TED | بالأمل عندما تموت أحلامنا. بالصلاة عندما نفقد آمالنا. ومع ذلك، لا أخشى الخسارة، إذا كنت قد قدمت كل شئ بشجاعة. |
Zayıflara bir akrabaları öldüğünde miras kalabilir ama dünyanın onlara kalacağını sanmam. | Open Subtitles | يمكنك أن تجعلها ترث عندما تموت و لكنك لن تحصل على الأرض |
Hani derler ya Öldüğün zaman tüm yaşamın gözlerinin önünden geçermiş? | Open Subtitles | أتعلم كيف يتكلّمون أنه عندما تموت, كيف من المفترض أن حياتك تمر أمام عينيك؟ |
Öldüğün zaman... deftere adını yazan kişi ben olacağım diye. | Open Subtitles | عندما تموت سيكون أنا من يكتب اسمك في المفكرة |
O şeytan, ve bu işe devam edersen ölünce sonsuza kadar cehennemde kalacaksın. | Open Subtitles | إنه الشيطان و لو مضيت في هذا ستقضي حياتك بأكملها في الجحيم للأبد عندما تموت |
-Sen ölünce onlar serbest kalırsa zindan ya da manastır fark etmez bana. | Open Subtitles | إن أصبحوا أحراراً عندما تموت سيكون مصيرى السجن أو دير الراهبات |
İnsanlar öldükten sonra onlara ne kadar nazik davranıyorlar. | Open Subtitles | من المضحك كيف يصبح الناس لطفاء معك عندما تموت. |
Vücudumuz, yıpranmış hücreler öldüğünde kök hücreleri kullanarak onları yeniler. | TED | جسمك يستخدم الخلايا الجذعية لاستبدال الخلايا البالية عندما تموت . |
Mayalar öldüğünde fermantasyon durur ve alkol içeriği azalır. | TED | عندما تموت الخمائر، تتوقف عملية التخمر والمحتوى الكحولي أيضاً. |
Olan şey bu. Bu mercanlar öldüğünde, anında organizmalar gelir ve ölmüş dış yüzeyi sararak orda yaşamaya başlarlar. | TED | عندما تموت هذه الأشياء، على الفور، تأتي الكائنات العضوية وتلبس على القشرة وتعيش على سطح الجسم الميت. |
O bunak öldüğünde tüm bunlar kimin olacak sanıyorsun? | Open Subtitles | ..عندما تموت تلك العجوز برأيكِ من سيطالب بكل ذلك؟ |
Yok olacaksın, çünkü Öldüğün zaman bildiğin her şey seninle birlikte ölecek. | Open Subtitles | سوف تختفي , لأنه عندما تموت , كل ماتعرفه سيموت معك . |
Sen Öldüğün zaman bu olmayacak. | Open Subtitles | . بهذه الطريقة عندما تموت ، لا تموت حقاً |
Sen Öldüğün zaman, sana ait bir şeyin bende olması iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون من الرائع أن أمتلك شيئاً يخصك عندما تموت |
Öldüğün zaman kemiklerini küçük bir torbaya koyup dul karının boynuna asacağım. | Open Subtitles | عندما تموت سأجمع عظامك داخل كيس صغير و سأجعل أرملتك ترتديهم حول عنقها. |
Bazı insanlar ölünce ruhun cennete gittiğine inanır. | Open Subtitles | يَعتقدُ بَعْض الناسِ بأن عندما تموت روحكَ تذهب إلى الجنة |
Seninle aramızdaki fark, sen ölünce cehenneme gideceksin! | Open Subtitles | الفرق بيني و بينك أنك ستذهب للجحيم عندما تموت |
Bu uğurda ölünce saygı görürsün, tıpkı bir savaşçı gibi. | Open Subtitles | على الاقل عندما تموت من أجل خاصيتك أنت تموت باحترام , تموت كمحارب ذلك صحيح |
ölünce saygı göreceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | اذا عندما تموت , ستحصل على الاحترام ؟ هل ذلك ما تعتقده ؟ ذلك صيحي ذلك صحيح |
Ormanın Ruhu öldükten sonra neler olacağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | عندما تموت روح الغابة لا نعرف ما الذي سيحصل |
Hücreler öldükten sonra sitokin ve potasyum açığa çıkarırlar. | Open Subtitles | عندما تموت الخلايا تطلق السيتوكاين و البوتاسيوم |
Bir dil öldüğü zaman, o dille beraber neyi kaybettiğimizi bilmiyoruz. | TED | عندما تموت لغة لا أحد يعرف ماذا نخسر مع موت تلك اللغة |
Grek ve Roma mitolojilerinde Öldüğünüz zaman Şaron'a, sizi Hüküm Kapılarından geçirecek olan sandalcıya bir ücret ödemeniz gerekir. | Open Subtitles | في علم الاساطير الرومانية والاغريقية عندما تموت يجب ان تدفع رسم المرور لشارون سائق المركب التي توصلك لبوابة الحساب |
Çünkü öldüğünüzde bir şey hissetmezsiniz, ama sahnedeyken sahne korkusunu hissedersiniz. | TED | لأنه عندما تموت ، لا تشعر بشيء لكن على المنصة ، ستشعر برهبة المسرح. |