görürsünüz. Ataerkil toplumlarda daha en başta, bir kız çocuğu doğduğunda doğumu kutlanmıyor. | TED | كما ترون، في المجتمعات الذكورية، من البداية، عندما تولد بنت، ولادتها لا يحتفل بها. |
Hayır. doğduğunda kulağına söylendi, ve sonra kullanmaya başladın. | Open Subtitles | لا، تتنفسه عندما تولد و تبصقه منذ ذلك الحين |
doğduğunda, doktorun kıçına şaplak atmasına izin verme, onur kırıcı. | Open Subtitles | عندما تولد.. لا تدع الطبيب يصفع مؤخرتك.. إنه يقلل منا جميعا |
Ve eğer izin verirsen doğduğunda orada olmak istiyorum. | Open Subtitles | اذا كنتي ستدعينني أود حقا أن أتواجد عندما تولد |
İlk kız çocuğunu doğurduğu zaman üzülür. | TED | عندما تولد الفتاة الأولى، الابنة الأولى، تكون الأم حزينة جدًا. |
İkinci kız çocuğunu doğurduğu zaman şoka girer, ve bir erkek çocuğunun beklentisi içinde iken üçüncü kız çocuğunu da doğurduğu zaman kendisini suçlu hisseder. | TED | عندما تولد الابنة الثانية، تُصدم الأم، وعندما تكون متوقعة أن يولد ابن ذكر، ولكن تولد فتاة ثالثة، تشعر الأم بالذنب وكأنها مجرمة. |
Bebek doğduğunda, ne zaman gerekirse, onu bana bırakırsın. | Open Subtitles | عندما تولد الطفلة فقط ضعها عندي عندما تحتاج لذلك |
Ama güven bana kızın doğduğunda ne demek istediğimi anlayacaksın. | Open Subtitles | ولكن ثقِ بي ستفهمين ما أعني عندما تولد إبنتك |
Valkyrie'ler yeniden doğduğunda, onların anıları yavaş yavaş, parça parça geri gelir. | Open Subtitles | عندما تولد الفالكريز من جديد تعود ذاكرتها بطيئة و مُشتتة |
İngiliz olarak doğduğunda, İngiliz olarak devam ediyorsun tabi. | Open Subtitles | حسنا ، عندما تولد إنجليزيا ستبقى إنجليزياً |
Bebek doğduğunda yanında olabilirsin. | Open Subtitles | ويمكنك ان تكون موجود عندما تولد الطفله |
Tekrar doğduğunda, buradan uzak bir yere git. | Open Subtitles | عندما تولد من جديد اذهب الى مكان بعيد |
Sen doğduğunda öğrendim. Sen bunun için çok geç kaldın. | Open Subtitles | تحصل عليه عندما تولد لقد فاتك الوقت . |
Bu tekrar doğduğunda olur. | Open Subtitles | هذا يحدث عندما تولد من جديد |