"عندما حضرت" - Translation from Arabic to Turkish

• geldiğimde
• gittiğimde

Buraya önceden geldiğimde, köprüyü çiçeklerle kaplayıp bana hoş geldin demişlerdi.
عندما حضرت هنا قبل ذلك كانوا يملأونه بالورود و عبارات الترحيب.

Buraya polisle beraber geldiğimde bazı fotoğraflar çektim.
عندما حضرت هنا مع البوليس ألتقطت بعض الصور

Buraya ilk geldiğimde böyle bir şey yoktu.
أتذكر أول مرة عندما حضرت إلى هنا لم يكن هنالك شيئا يشبه ذلك

Oraya ilk gittiğimde halihazırda ona yardımcı olan bir üniversite öğrencisi vardı.
عندما حضرت لأول مرة كان لديه مساعد من فتيان الكلية

Cenazesine gittiğimde gözyaşlarım hiç dinmeyecek sanmıştım.
عندما حضرت جنازته بكيت كثيراً وتصورت بأنى لن أكف عن البكاء

Buraya ilk geldiğimde ben de bırakamamıştım.
عندما حضرت للمره الاولى هنا , لم ادع الامر ايضا

Buraya geldiğimde bütün bu olayların telafisi olmadığını söylemiştim?
‫لماذا لا أقول أنك قد إختلقت كل هذا ‫عندما حضرت إلى هنا؟

Buraya geldiğimde gördüm! Çık git buradan.
رأيت هذا عندما حضرت أريدك خارجأ 0حسنأ

İlk geldiğimde bana bir uğradı.
لقد زارني عندما حضرت في البداية

Ben değildim, ben buraya geldiğimde o zaten yerdeydi.
لم اكن انا لقد كان بالاسفل عندما حضرت

Bilmiyorum. Ben geldiğimde böyleydi.
‫لست أدري ‫كان كذلك عندما حضرت إلى هنا

Senin evine geldiğimde, ama senin aklındaki tek şey hikayendi
- عندما حضرت لمنزلك - أردت ساعتها أن اكلمك فى هذا وكل ماكنت تهتم له هو القصة

Bu arada eve geldiğimde sen neredeydin?
بالمناسبة، أين كنت عندما حضرت للمنزل؟

Bu sabah eve gittiğimde, mutfakta bir çanta vardı.
عندما حضرت هذا الصباح كان هناك حقيبة في المطبخ

Oraya ilk gittiğimde onunla tüm kalbimle farklı düşünmem gerekiyordu çünkü kelimenin tam anlamıyla ilk 4 günde 5 kere okuldan kaçmıştım zaten.
كان علي أن أخالفها الرأي بكل إخلاص عندما حضرت للمرة الأولى هناك، لأنه حرفيًا في الأيام الأربعة الأولى، كُنت قد هربت خمس مرات من هذه المدرسة.

Evet. Londra'ya gittiğimde, Simmons'la buluşurum.
نعم, عندما حضرت الى ..."لندن قابلت "سيمونز