"عندما رأى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gördüğünde
        
    • gördüğü zaman
        
    • gördükten sonra
        
    • görünce çok
        
    • görür görmez
        
    • gördüklerinde
        
    Bunları gördüğünde, bana tarikatımın ne zaman intihar edeceğini sordu? Open Subtitles عندما رأى تلك ، سألني متى قررت جماعتي أن تنتحر
    Ama bizi gördüğünde, yüzündeki ifadeyi gördün mü? Open Subtitles ولكن هل رأيت نظرة على وجهه عندما رأى منا؟
    -Evet. Ama ejderha Aziz George'un tekrar savaşmaya geldiğini gördüğünde tereddüt etmiş ve geri çekilmiş. Open Subtitles لكن عندما رأى التنين القديس جورج أتى لمحاربته ثانياً
    Bir görgü tanığı, binanın 10. ve 15. katları arasında içeriden dışarıya doğru yayılmış olan kısa kısa pek çok ışık yansıması gördüğü zaman, Güney Kulesi'nden iki buçuk blok ötede, Kilise Caddesi'nde toplanan kalabalığın arasında bulunuyordu. Open Subtitles أحد شهود العيان كان يقف بين حشد من الناس فى شارعِ تشيرتش، على بعد قريب من البرج الجنوبى عندما رأى عدد من الومضات القصيرة أنبعث من داخل البناية بين الطوابق الـ 10 والـ 15
    Heyet senin yeteneğini gördükten sonra, kendimi göstermekten utandım. Open Subtitles عندما رأى البلاط ما كنت قادر عليه، كنتُ خجلًا لإظهار وجهي.
    Yönetmen bunu görünce çok beğenmiş. TED عندما رأى المدير ذلك الرسم، رأى أنه رائع.
    Bu resmi biri çekmiş, Arthur Delacroix'nin babası da seni görür görmez ismini bildi. Open Subtitles شخص ما قد إلتقط هذه الصورة ووالد أرثر ديلاكروا عرف إسمك عندما رأى وجهك
    Doktorlar iproniazitin ruhsal durum geliştirici etkisini gördüklerinde, gördükleri şeyin farkına varmadılar. TED عندما رأى الأطباء هذا التأثير للإيبرونيازيد في تحسين الحالة المزاجية. لم يدركوا تماماً ما رأوه.
    Çocuğu ilk gördüğünde ona bakıyordu. Open Subtitles كان ينظر إليها عندما رأى الطفل للمرة الأولى
    Çocuk tuvaletin içini ilk gördüğünde 12 yaşındaydı. Open Subtitles واخ صغير كان في الثانية عشرة عندما رأى حماما من الداخل للمرة الاولى
    Kızın insana benzeyen ellerini gördüğünde, "karımın gümüş elleri vardı" dedi. Open Subtitles عندما رأى يدها البشرية قال: كانت يد زوجتي فضية
    Ordu, söktükleri kampların... çizimlerinin yayınlandığını gördüğünde... dumura uğradı. Open Subtitles عندما رأى الجيش الرسوم المنشورة للمعسكرات التي قاموا بتفكيكها فقد أصابهم الذهول
    İlk kalp krizini pizza üstünde ananas gördüğünde geçirmiş. Open Subtitles وأصيب بأول أزمة قلبية, عندما رأى الأناناس في البيتزا.
    Mike o görüntüyü gördüğünde az kalsın bayılıyordu. Open Subtitles مايك أوشك أن يغمى عليه عندما رأى ذلك الفيديو
    Yaralandığını gördüğünde paniklemiş olmalı. Open Subtitles عندما رأى بأنكِ قد تأذيتي. لابد انه قد اصيب بالذعر.
    Kilise'de Christine Rutherford gördüğü zaman "O dul kimdi?" dedi. Open Subtitles من قال ذلك؟ - (داريل) - (عندما رأى (كريستين راذرفورد "في الكنسية قال "من الأرملة؟
    Connor'u, Seamus ve Max ile resmini gördüğü zaman. Open Subtitles (عندما رأى صورة (كونر (مع (شيماس) و (ماكس
    Ve Simon sana biriyle git seviş dediyse videoyu gördükten sonra bu kadar kızmasının bir sebebi olmalı. Open Subtitles وإذا (سيمون) أخبركِ أن تضاجعي أحد، فهناك سبباً جعله مستاءً جداً عندما رأى تلك اللقطات.
    Ne kadar ödül verdiklerini görünce çok öfkelendi. Open Subtitles لقد كان غاضبا عندما رأى ما كانوا يعرضون انه لم يشعر بالمديح
    Cesedi görür görmez kaçtığını söyledi. Open Subtitles كلا, قال لي أنه هرب عندما رأى الجثة
    Altın pelerinliler kralın ayrıldığını gördüklerinde inançlarını kaybettiler. Open Subtitles عندما رأى الحرس الملك يغادر خسروا في قلوبهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more