"عندما سئل" - Translation from Arabic to Turkish

• sorduğumda
• sorulduğunda

Yemeğini iştahla yiyen bu adama nasıl tadını çıkarabildiğini sorduğumda...
عندما سئل ل الرجل مع القلبية شهية لماذا كان يتمتع بها وجبة,

Korkup, korkmadığını sorduğumda, bana baktı ve gülümsedi.
عندما سئل لتر وسلم إذا خاف , وقال انه يتطلع في وجهي و ابتسم .

Ona, kadını öldürdüğünde bu ihtimali hiç düşünmüş müydün diye sorduğumda...
عندما سئل لتر منه اذا كان فكرت في هذا الاحتمال لأنه قتل امرأة ,

Kendisine şiddetli tepkisinin nedeni sorulduğunda Bay Stewart şunları söyledi:
عندما سئل عن سبب إنفعاله العنيف قال ستوارت انه مل المراوغة

Neden taşınmadığı sorulduğunda cevabı:.
كانت حجتة عندما سئل لماذا لا يريد الانتقال.

"Joe Carrol'un hayatta olup olmadığını sorduğumda Ryan Hardy cevap vermekten kaçındı."
"عندما سئل عما اذا كان (جو كارول) على قيد الحياة، تهرب (ريان هاردي) هذه المسألة."

Seks yaşamları sorulduğunda Brian'ın lafı şöyle oluyor.
عندما سئل عن جنسهم الحياة، ونقلت الصحيفة عن براين قوله

Böylece tam çeşitlilik istediğimizi fark ettik, her ne kadar zor olsa da, Fransa Cumhurbaşkanı olmanın nasıl bir şey olduğu sorulduğunda De Gaulle'un ne dediğini hatırlamalı.
لذلك أدركنا أننا نريد تغيراً كاملاً ، على الرغم من أنه قد يكون من الصعب تذكر ماقاله ديغول عندما سئل كيف كانت رئاستك لفرنسا.

Durum çok vahimdi. Bilgisayara karşı ne tür strateji kullancağı sorulduğunda Hollanda satranç ustası Jan Donner şöyle cevaplamıştı: 'Bir balyoz getireceğim.'
لقد اصبح سيئاً جداً، عندما سئل ما هي الاستراتيجية التي سيستخدمها ضد جهاز كمبيوتر، جان دونر، استاذ الشطرنج الهولندي، أجاب، "سوف اجلب مطرقة".