"عندما قُتل" - Translation from Arabic to Turkish

    • öldürüldüğünde
        
    • Öldüğünde
        
    • öldürüldüğü zaman
        
    • öldürüldüğü sırada
        
    • vurulduğunda
        
    • öldürüldüğü gün
        
    • Cinayet işlendiğinde
        
    Aileniz öldürüldüğünde kendime sizi her zaman koruyacağıma dair söz verdim. Open Subtitles لقد وعدت نفسي عندما قُتل والداك أنني سوف أهتم بك دوماً
    Johnny Crowder'la diğerleri öldürüldüğünde, Boyd'un yanında olan tanığın adını verdi. Open Subtitles لقد أعطاني شاهداً كان مع بويد عندما قُتل جوني كراودر والبقيّة
    İlk it Öldüğünde sorunun çözüldüğünü sandık. Open Subtitles لقد اعتقدنا أن التهديد لقد أنتهى عندما قُتل المستذئب الأول
    Öğretmenlerin biri merdivenlerden düşüp Öldüğünde oradaydı. Open Subtitles لقد كان هناك عندما قُتل شخص من المعلمين
    Dün gece onunlaydınız, değil mi, kafede öldürüldüğü zaman? Open Subtitles أنت كنت معه، ليلة أمس في المقهى عندما قُتل
    Sekiuchi öldürüldüğü zaman Funaki neden orada değildi? Open Subtitles عندما قُتل سيكيوشي رئيس العائلة السابق, لماذا لم يكن فوناكي معه؟
    Polis şefi öldürüldüğü sırada sen de oradaymışsın. Open Subtitles لقد قالوا أنك كنت هناك عندما قُتل الشريف
    Bunun anlamı, bunları her kim koyduysa kardeş vurulduğunda çok uzakta değildi. Open Subtitles هذا يعني أيا كان من وضع هذه هنا فإنه لم يمض وقت طويل على رحيله عندما قُتل الأخ
    Bu akşam üstü ofisime geldi... ve beni Thursby öldürüldüğünde üzerinde olan bir şeyi bulmam için tuttu. Open Subtitles و واستخدمنى للبحث عن شئ كان لدى ثورزبى عندما قُتل,
    Evet efendim, biliyorum. öldürüldüğünde yanındaydım. Open Subtitles نعم سيدي، أعلم، فلقد كنت معه عندما قُتل من قبل أحد موظفينكم
    öldürüldüğünde minik delikler yeni iyileşmeye başlamış. Open Subtitles والأثار بالكاد بدأت في الشفاء عندما قُتل.
    Ancak, kendisi ailemizin lanetlendiğine inanıyordu ve ailesi öldürüldüğünde deliye döndü. Open Subtitles لكنه كان يعتقد أن أسرتنا ملعونه و عندما قُتل والده أصابه الجنون
    Akıcı bir şekilde Urduca konuşabiliyormuş. Öldüğünde Pakistan'da gizli görevdeymiş. Open Subtitles كان يتحدث اللغة الأردية بطلاقة، وكان متخفياً عندما قُتل في (باكستان) العام الماضي.
    Ve Drakula 1462'de Öldüğünde... Open Subtitles عندما قُتل (دراكولا) عام 1462
    Öldüğünde Joey'e biniyordu. Open Subtitles كان يمتطي (جووي) عندما قُتل
    Gidip Nighthorse'un Branch'in öldürüldüğü zaman aralığındaki mazeretini kontrol etmeni istiyorum. Open Subtitles احتاج أن تنظري في ادعاء نايتهاورس في إطار من الزمن عندما قُتل برانش
    İki taraf var ve her ikiside Hayaleti yakaladığını söylüyordu. Ama burada McCreedy öldürüldüğü zaman Sewell'in tutuklanması bir birine uymuyordu. Bu hiç birinin Hayalet olmadığını kanıtlıyordu. Open Subtitles وهكذا لديكِ معسكرين مختلفين كلٌ منهما قال أنه نال من الشبح والذي لا يجمعهما معاً أن سويل دخل في الحجز عندما قُتل ماكريدي ويبرهن أن أياً منهما لم يكن الشبح
    Buradan gittiğin zaman bu pelerini giymiştin. Sevgili Ovidius öldürüldüğü zaman. Open Subtitles لقد ارتديته عندما غادرت عندما قُتل (أوفيديوس)
    Ama Saunders'ın Denver'daki adamı, öldürüldüğü sırada bir telefon görüşmesi yapıyormuş. Görüşmeyi tamamlayabilmiş mi? Open Subtitles لكن رجل (ساندرز) فى "دينفر" كان يُجرى مكالمة هاتفية عندما قُتل
    Starkel'ın kavga ettiği yapımcı, o öldürüldüğü sırada ülke dışındaymış. Open Subtitles علمتُ للتو أنّ المنتج الذي تشاجر معه (ستاركل) كان خارج البلاد عندما قُتل.
    Bill, Jack vurulduğunda yanındaydın. Open Subtitles (بيل) لقد كنت هناك عندما قُتل (جاك)
    Hari'nin öldürüldüğü gün. Open Subtitles عندما قُتل هاري
    Cinayet işlendiğinde orada değildi. Open Subtitles لم تكن هناك عندما قُتل "ويلدون"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more