"عندما كان عمري" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşındayken
        
    • yaşımdayken
        
    • yaşımda
        
    • yaşındaydım
        
    • yaşında
        
    • 'imdeyken
        
    • yaşındaki hâlimi
        
    • yaşına geldiğimde
        
    İnanıyorum ki, onbeş yaşındayken Kuzey Afrikada silah altına alındım. Open Subtitles أعتقد بأنني جُندتُ خارج شمال أفريقيا عندما كان عمري 15
    Annem ben 5 yaşındayken öldü ve ben o puştla yaşamak zorunda kaldım. Open Subtitles أمي ماتت عندما كان عمري 5 سنوات و اضطررت للعيش مع ذلك الوغد
    O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü, ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken, babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu. TED أكثر من مليون كوري شمالي ماتوا جوعاً في ذلك الوقت وفي عام ٢٠٠٣، عندما كان عمري ١٣ سنة أصبح والدي واحداً منهم
    12 yaşımdayken, koklear implemantasyona giren Singapur'daki az sayıdaki insanların ilklerindendim. TED عندما كان عمري 12 سنة، كنت واحدا من الأوائل القلة في سنغافورة الذين خضعوا لزراعة القوقعة.
    Altı yaşımda bir cuma öğleden sonrası, abimle birlikte okuldan dönüyorduk. TED عندما كان عمري ست سنوات، كان أسير عائداً من المدرسة ظهر يوم جمعة مع شقيقي الأكبر سنا.
    Daha iki yaşındaydım. Open Subtitles والدي مات جوعاً على الطرق عندما كان عمري عامين فقط
    Daha önce 19 yaşında bu köyde yaşamış, kırsal kalkınma üzerine çalışan Dipshikha adlı STK'da gönüllü olarak görev yapmıştım. TED لقد عشت في تلك القرية سابقاً ذلك عندما كان عمري 19 سنة ومتطوعة في ديبشيخا، منظمة غير حكومية لتطوير الريف.
    Yaklaşık 13 ya da 14 yaşındayken fizikle ilgilenmeye başladım. Open Subtitles أصبحت مهتما بالفيزياء عندما كان عمري 13 أو 14 عاما
    Ben üç yaşındayken annem beni manastırın keşişlerine terk etmiş. Open Subtitles تركتني والدتي للرهبان في الدير عندما كان عمري ثلاثة أشهر.
    Ben on iki yaşındayken, gerçek babamı öldüren hastalığın ilk belirtileri ortaya çıktı. Open Subtitles عندما كان عمري 12 عاماً، أولى بوادر المرض الذي قتل والدي يظهر لي
    Ben on iki yaşındayken, gerçek babamı öldüren hastalığın ilk belirtileri ortaya çıktı. Open Subtitles عندما كان عمري 12 عاماً، أولى بوادر المرض الذي قتل والدي يظهر لي
    Ben 14 yaşındayken, bir füzyon reaktörü yaptım. TED حسناً, لقد بنيت مفاعلاً إندماجياً عندما كان عمري 14 سنة
    8 yaşındayken, entellektüel özelliğim hakkında kesinlikle endişeliydim. TED واضح أني كنت قلق بخصوص حقوقي الفكرية عندما كان عمري ثمانية سنين.
    Ben sekiz yaşımdayken, deniz biyoloğu olmak istedim. TED عندما كان عمري ثمانية سنين، أردت أن أكون عالم أحياء بحرية.
    11 yaşımdayken yalnız bırakılmak istedim. TED عندما كان عمري 11 سنة، كنت أرغب في أن أترك لوحدي. عندما كان عمري 12 سنة، أردت أن أموت.
    12 yaşımdayken ölmek istedim. 13 yaşımdayken bir çocuğu öldürmek istedim. TED عندما كان عمري 13 سنة، أردت أن أقتل طفلا.
    14 yaşımdayken, ciddi bir kariyer hedefi belirlemem istendi. TED عندما كان عمري 14 سنة، طلب مني بجدية اختيار مسار مهنيا.
    14 yaşımdayken kendime güvenim azdı. TED عندما كان عمري 14 سنة كنت ثقتي بنفسي منعدمة
    25 yaşımda, akşam vakti eve doğru giderken 2 tane motorsikletli adam bana saldırdı. TED و عندما كان عمري 25، و انا عائدة إلى منزلي ذات مساء قام رجلان على دراجة نارية بمهاجمتي.
    İIk adet gördüğümde 12 yaşındaydım ve annemle pek yakın değildik, ben de benden yaşça büyük kuzenim Wendy'yi aradım ve onlara gittim. Open Subtitles حسنا, حصلت على الدورة الشهرية عندما كان عمري 12 ولم أكن قريبه مع أمي, لذلك انا اتصلت قريبتي الكبيره, ابنة العم وندي الرائعه
    11 yaşında sigara içmeye başladım ve hemen sonra da kendi uyuşturucu ve alkol maceram başladı. TED عندما كان عمري 11 سنة، بدأت بالتدخين، التي بعد فترة وجيزة أدت إلى تجاربي الخاصة مع المخدرات والكحول.
    17'imdeyken farkettim ki tüm kızların dağıtmaya ve bir kameraya ihtiyaçları var. Open Subtitles عندما كان عمري سبعة عشر ادركت ان كل الفتيات يحتجن الى القليل من الثمالة و كاميرا
    18 yaşındaki hâlimi düşünsene. Open Subtitles تخيل هذا عندما كان عمري 18 عاما
    Beş yaşına geldiğimde, ergenliğe ulaştığımda evlenmek üzere nişanlı olduğumu öğrendim. TED عندما كان عمري خمس سنوات، اِكتشفت أنني كنت مخطوبة و سأتزوج بمجرد وصولي سن البلوغ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more