Buraya geldiğimizde 22 yaşına gelmiştim. | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى هنا كنت أنا في الثانية والعشرين من العمر |
Evet, ama Buraya geldiğimizde, yanındaki evin camında tabela gördük. | Open Subtitles | نعم, لكن عندما وصلنا إلى هنا, رأينا لافتة على نافذة الباب المنزل المجاور. |
Buraya geldiğimizde haplar zaten oradaydı. | Open Subtitles | تلك الحبوب كانت بالفعل هنا عندما وصلنا إلى هنا |
Buraya geldiğimizde Prens burada yoktu ve... | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى هنا ...لم يكن الأمير هنا و |
Biz geldiğimizde çoktan karaya vurmuştu. | Open Subtitles | لقد وجدناها على الرصيف بالفعل عندما وصلنا إلى هنا |
Biz geldiğimizde üzgündü. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في أنها كانت منزعجة عندما وصلنا إلى هنا. |
Biliyorsun, Buraya geldiğimizde kanepede ölü bir adam vardı. | Open Subtitles | ...أوتعلمين، عندما عندما وصلنا إلى هنا كان هناك رجل مقتول بالرصاص على هذه الأريكة |
Hazır mısın? Buraya geldiğimizde kül ve kemikleri kalmıştı. | Open Subtitles | كان مجرد رماد و عظم عندما وصلنا إلى هنا |
Biz Buraya geldiğimizde Becky tamamen görünmezdi ama sonra sanki senin vücudundan çıkıp gitti... | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى هنا كانت (بيكي) خفية وذاك القضيب .. كان .. كأنه بداخل جسدكِ |