"عندما يحدث" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunda
        
    • olduğu zaman
        
    • Ne zaman
        
    • gerçekleştiğinde
        
    • olurken
        
    • olursa
        
    • geldiğinde
        
    • Gerçekleştiği zaman
        
    Bize bir şey olduğunda ilk kararımız bunun iyi mi kötü mü olduğu. TED عندما يحدث شيء ما لنا، نقرر أولاً، ما إذا كان جيداً أم سيئاً؟
    Ve bu olduğunda en iyi niyetli cümleler bile yanlış anlaşılabilir. Open Subtitles و عندما يحدث ذلك, فأن افضل النوايا يُمكن أن يُساء فهمها
    O olduğunda, işleri biraz değiştirmeyi seviyorum ve diyorum ki: Open Subtitles عندما يحدث هذا , أحب أن أغير قليلاً ما أقوله
    Bana, kötü bir şeyler olduğu zaman evi nasıl temizlediğini anlatmıştın, hatırlıyor musun? Open Subtitles تعرفين ما تقوليه لي دائماً لتنظيف المنزل عندما يحدث أي شيء سيىء ؟
    Başka yerlerde olduğu zaman hiç bu kadar kafa yormamıştım. Open Subtitles أنا.. لم أفكر كثيراً في الأمر عندما يحدث بمكانِ آخر
    Onu hayal meyal hatırlıyorum ama Ne zaman denesem bana bir şey getiriyor. Open Subtitles لا أحلم بها إلا نادرا، ولكن عندما يحدث هذا فإنها دائما ما تحضر لي شيئا
    Bu gerçekleştiğinde de "Yalancı Ay" denilen büyüyü yapmak mümkün olur. Open Subtitles و عندما يحدث ذلك يصبح من الممكن اطلاق تعويذة القمر الكاذب.
    Bugünkü gibi bir olay olduğunda her şeyi tekrar yaşıyoruz. Open Subtitles لذا عندما يحدث شيئاً كهذا اليوم يعيد ذلك كل الذكريات
    Ve bu olduğunda, biz genellikle eskiden olduğumuz o küçücük parçaya tutunmaya çalışırız. Open Subtitles عندما يحدث ذلك، نحاول أغلب الأحيان التشبت ولو بشيء قليل مما كنا عليه
    Ve bu olduğunda ait olduğun yerde, burada benimle olmanı istiyorum. Open Subtitles و عندما يحدث ذلك أريدك أن تكون حيث تنتمي هنا، معي
    Bu çok sık olmaz ama olduğunda harikadır. TED هذا لا يحدث عادة، لكنه رائع عندما يحدث.
    Bu olduğunda, onların kim oldukları önemsizleşir. TED عندما يحدث هذا، فإننا غير قادرين على تقدير من هم.
    Bu olaydan sonra beklenmeyen olduğunda her yerde kolayca bulunan bir maske nasıl yapılabilir diye düşünmeye başlamış. TED لذلك كانت دائمًا تفكر بعد ذلك في إمكانية وجود قناع بسيط يكون متوفرًا في كل مكان عندما يحدث غير المتوقع.
    Bu olduğunda, beyin dahili konuşma sisteme çok zayıf işaretler gönderir. TED عندما يحدث ذلك، الدماغ يرسل إشارات ضعيفة جدًا إلى نظام الكلام الداخلي.
    Böyle olduğunda acil bir telefona cevap verdiğimi düşün. Open Subtitles عندما يحدث هذا، فكّر فحسب بأنها عليها أن تكون على الهاتف بسبب مكالمة طارئة
    Çünkü tek bir şeyden emindi, babaların çocuklarıyla bağlantıları olduğu zaman, dönmeleri pek olası değildir. TED لأنه كان يعلم شيئاً مؤكداً، عندما يحدث تواصل بين الآباء و أبنائهم ، لن يعود الآباء مرة أخرى إلى السجن.
    Sadece, bizim için önemli olan birine, birşey olduğu zaman, umursuyoruz. Open Subtitles نحن نهتم فقط عندما يحدث هذا لشخص مهم بالنسبة لنا
    Senin yanında olacağım. olduğu zaman söyle de haberim olsun. Open Subtitles لذا, عندما يحدث هذا الشيىء تأكد ودعنى أعرف
    Bu sana Ne zaman olsa, ne söylediğini bilirsin? Open Subtitles أتعرف ما الذى تقوله دائماً عندما يحدث ذلك معك؟
    Ama bütün bunlar olurken, benim için bir şey yapmanı istiyorum. Open Subtitles لكن عندما يحدث هذا أريد منك أن تفعل شيئاً بالنسبة لي
    Fakat herhangi bir şey olursa beni arayacağına söz ver. Open Subtitles لكن، عديني بأنكِ ستتصلين بي عندما يحدث أي خطب ما
    Bu benim başıma geldiğinde, Babamla geçirdiğim güçlü bir deneyimi hatırlıyorum. TED عندما يحدث ذلك لي، أتذكر تجربتي القوية التي عشتها مع والدي.
    Her zaman görebileceğiniz bir şey değil ama Gerçekleştiği zaman her daim doğru olur. Open Subtitles ذلك لا يحدث في الغالب لكن عندما يحدث في الغالب يكون صحيحا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more