"عندما يسقط" - Translation from Arabic to Turkish

• düştüğünde
• kırdıktan sonra

Maurice gibi biri düştüğünde ona tutunmak işe yaramayabilir onunla sen de yanabilirsin.
عندما يسقط شخص مثل موريس التمهّل ليس دائما مساعدا لأنك سوف تسقطين ايضا

Yapmaya hazırız. Böcek düştüğünde, onu öldürmek zorundayım.
أنت مستعد الآن و عندما يسقط الشئ يجب أن تقتله

Ben söylediğimde veya rakibiniz yere düştüğünde duracaksınız.
عندما أقول توقفا ستفعلان هذا عندما يسقط أحد عليكما التوقف أيضاً

İnsanlar düştüğünde bazen sorun olmaz.
عندما يسقط الناس أحياناً .. لا بأس في ذلك.

Kapıyı kırdıktan sonra ampülleri patlatın.
عندما يسقط الباب إنسفوا المصباح.

Biri düştüğünde genellikle ilk darbeyi ayaklara veya kafaya alır.
في العادة، عندما يسقط أحد، تكون الضربة الأولى إمّا على القدمين أو الرأس.

Bir gladyatör düştüğünde sakin bir ifadeyle rakibinin ölüm darbesini indirmeyi beklemeliydi.
عندما يسقط المصارع أرضا كان ينبغي عليه أن يتقبل الضربة المميتة من خصمه بملامح هادئة

İki yıl öncesine kadar insanlık tarihindeki bütün devrimlerde bir liderlik vardı, eski rejim düştüğünde, liderlik ve örgütü yönetimi devralırdı.
في السابق وحتى السنتين الماضيتين، كان يوجد قادة لكل الثورات في التاريخ الإنساني, و عندما يسقط النظام القديم, يتولى السلطة القادة والتنظيم.

Gidelim. Tuzağımıza düştüğünde orada olmak istiyorum. Tuzak mı?
اود أن أكون مستعده عندما يسقط فى فخنا

Birileri düştüğünde hep komik olur.
إنه دائما مضحك عندما يسقط أحدهم

Aletin düştüğünde espriyi anlarsın.
أووه, ستفهم المغزى عندما يسقط قضيبك

Maduro düştüğünde Venezuela'da göreceğiz.
و سنرى ذلك في فنزويلا عندما يسقط (مادورو).

Tuzağımıza düştüğünde orada olmak istiyorum. Tuzak mı?
عندما يسقط فى فخنا

"Kale düştüğünde, kıyım başlar"
"عندما يسقط الحصن، ينتج عنه الإبادة"

Cenneten düştüğünde?
عندما يسقط من السماء

Theokoles düştüğünde, şan benim olacak.
عندما يسقط (ثيوكليز)، المجد سيكون لي

-Kapıyı kırdıktan sonra lambaları vurun
عندما يسقط الباب إطفئ النور