"عندما يقول" - Translation from Arabic to Turkish

    • dediğinde
        
    • söylediğinde
        
    • derken
        
    • dediklerinde
        
    • derse
        
    • deyince
        
    • söylerse
        
    • dediği zaman
        
    • olduklarını söylemelerine
        
    İnsanlar bunu biliyorsun dediğinde nefret ediyorum. Nasıl bilebilirim ki? Open Subtitles أكره عندما يقول الناس، أعرف ذلك كيف أعرف ذلك ؟
    Birisi "konuşmamız gerek" dediğinde bu bazen değişen duygular hakkında bir konuşma olur. Open Subtitles عندما يقول شخص نحنُ بحاجة للتحدث أحياناُ تقود إلى مناقشة حول تغير المشاعر
    Ama hikâyenin ilerleyen bölümlerinde, Dünyanın ilk yalanını söylediğinde talihi tamamen değişecek. Open Subtitles ولكن لاحقاً في القصة, حظه سيتغير عندما يقول أول كذبة في العالم
    İşte bu yüzden sadece dostlara değil herkese eşit bakım derken samimi değil. Open Subtitles لذلك أظن أنّه مخادع قليلاً، عندما يقول علاج متساوٍ للجميع، وليس لأصدقائه فقط
    Insanlar tüm siyasetçiler aynı dediklerinde, kendinize Obama'nın Bush ile aynı olup olmadığını sorun, ya da François Hollande'ın Sarkozy ile aynı olup olmadığını. TED عندما يقول الناس أن كل الساسة متشابهون اسأل نفسك إن كان أوباما مثل بوش، و إن كان فرانسوا هولاند مثل ساركوزي.
    Abidor birini bulacağım derse, bulur onu. Open Subtitles عندما يقول عبيدور انه سيجد شخصا ما , سيجده
    Ne dedin ona seks yapmak istiyorum deyince, arkası senindir öne dokunma mı dedin ? Open Subtitles اي عندما يقول, ارد ممارسة الجنس وانت تقولين انني محتفظة بهدا لأمر مميزحقا
    Biri sana sevmediğin bir şey söylerse biri sana kendini aptal gibi hissettirmeye çalışırsa ona bak ve şöyle söyle: Open Subtitles عندما يقول لكِ شخصا شيئا لا يعجبكِ أو عندما تشعري بأن شخصاً يحاول أن يجعلكِ كالبلهاء اُرمقيه بتلك النظرة وقولي
    Biri "bir planım var" dediği zaman diğerleri klasik olarak öne eğilir. Open Subtitles انه من التقليدي نوعا ما ان يقترب الناس عندما يقول أحدهم لدي خطة
    İnsanların çok meşgul olduklarını söylemelerine bayılıyorum. "Çok meşguldüm." Open Subtitles يعجبني عندما يقول الناس إنهم مشغولون، "مشغول للغاية"
    Bir lider "Ben varken olmaz" dediğinde her şey değişmeye başlar. TED عندما يقول قائد، لن يحدث أمراً كهذا تحت إدارتي، كل شيء يبدأ بالتغير.
    Ve tabi ki bilim peynir ve çikolata daha iyi kararlar vermenize yardımcı olur dediğinde, tabi ki bunu insanların dikkatini çekmek için yapmaktadır. TED و طبعا عندما يقول العلم ان الجبن و الشوكولاته يمكن ان تجعلنا نتخذ قرارات صائبة، اذاً سوف يستدعي هذا انتباه الناس
    Insanlar hiçbir şey değişemez dediğinde, durun ve düşünün, dünya 10, 20, 50, 100 sene önce nasıldı. TED عندما يقول الناس انه لا يمكن لشيء أن يتغير، توقف و فكر، كيف كان العالم قبل 10 أو 20 أو 50 أو 100 عام مضت
    İkimizden birisi yeter dediğinde biteceğini biliyordun. Open Subtitles انت تعرف سنكون انتهينا عندما يقول احدنا توقف
    Milo; "Git Frank'tan paramı al." dediğinde ne diyeceğim? Open Subtitles وملذا أفعل عندما يقول لى ميلو أعثر على فرانك , أجلب لى نقودى
    Bir tanık bunun suikast olduğunu söylediğinde bu yeni teoriyi incelemeye zamanım olmadı. Open Subtitles ليس عندى وقت لفحص هذه النظريه الجديده عندما يقول شاهد أنه كان هناك عملية إغتيال
    Birileri sana başaramayacağını söylediğinde savaşır, onlara aksini ispatlarsın. Open Subtitles عندما يقول لك شخص ما أنك لا تستطيع القيام بذلك يجب أن تحارب ذلك وتكافح أثبت لهم أنهم على خطاء
    Arayacağımızı söylediğinde neyi kastettiğini anladın değil mi? Open Subtitles تعرف مايعنيه عندما يقول بأننا سنقوم بالبحث عنه.. أليس كذلك؟
    "Sadece gelecekteki mutluluğumuzun hayalini kurarken gerçekten mutlu oluruz." derken Pascal'in anlatmak istediği de buydu. Open Subtitles هذا الذي يعنيه باسكال عندما يقول بأنّنا سعداء حقا وحيدون عندما يستغرق في أحلام اليقضة حول السعادة المستقبلية
    Şey, evet. Bazan büyükler "ebediyen" derken "çok uzun bir süre"yi kasteder. Open Subtitles نعم في بعض الأحيان عندما يقول الناس للأبد قد يعنون لمدة طويلة ليس للأبد
    İnsanlar "Siz ilham perisisiniz." dediklerinde bunu övgü bağlamında söylüyorlar. TED عندما يقول الناس " أنت ِ مصدر إلهام"، يقصدونها كإطراء.
    Tanri ne derse harfiyen aynisini yapmalisin Open Subtitles عندما يقول الرب اعتقه من الموت تعتقه من الموت
    - Böyle deyince çok mutlu oluyorum. - Fikrin var mı? Open Subtitles أحبه عندما يقول ذلك هل هناك نظريات ؟
    Yanıldığını görevi benim almam gerektiğini söylerse,o zaman geçmişte olanları unutmaktan konuşuruz. Open Subtitles عندما يقول انه كان مخطئا عندما يقول بأنني يجب أن قد حصلت على وظيفة، ثم تتحدث عن سلف كونها عما سلف.
    Normal şartlarda, amir, herkes dışarı çıksın dediği zaman ne kadar zamanda çıkmamız gerekiyor? Open Subtitles عموماً عندما يقول الرئيس فليخرج الجميع من المبنى كم من الوقت يكون لدينا؟
    İnsanların çok meşgul olduklarını söylemelerine bayılıyorum. "Çok meşguldüm." Open Subtitles يعجبني عندما يقول الناس إنهم مشغولون، "مشغول للغاية"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more