Hafif depresyonlu kişiler, geleceğe baktıklarında bir eğilim görmüyorlar. | TED | الأشخاص الذين لديهم إحباط معتدل، ليس لديهم أيّ ميل عندما ينظرون إلي المستقبل. |
Etraflarına baktıklarında, diğer insanların hayatlarını, hedeflerini ve isteklerini derin ve zengin bir şekilde 3 boyutlu olarak göremezler. | TED | عندما ينظرون حولهم، لا يرون بشرا آخرين بحياة شخصية غنية وعميقة وثلاثية الأبعاد مع أهداف وأحلام. |
İnsanlar bana baktıklarında yüzlerini görüyordum. | Open Subtitles | لقد إعتدتُ على رؤية ذلك في أوجه الناس عندما ينظرون إليّ |
Sana farklı gözle baktıkları zaman zor oluyor, değil mi? | Open Subtitles | -لا الأمر قاس عندما ينظرون إليكِ بنظرة مختلفة، أليس كذلك؟ |
Pencereden baktıkları zaman; | Open Subtitles | عندما ينظرون من النافذة |
Elinle işaret edersin, insanlar başka yöne bakınca pantolonun içine sokuşturup kaçarsın. | Open Subtitles | أشير، و عندما ينظرون للجهة المقابلة املئي بنطلونك بشرائح اللحم و اهربي |
Onlar size baktığında, onlar olmak istedikleri şeyi görürler. | Open Subtitles | عندما ينظرون إليك يرون ما يريدون أن يصبحوا |
Ama bana baktıklarında ben babanızın yani babamızın.... ...yalancı olduğunu hatırlatmak için varmışım gibi bakıyorlar. | Open Subtitles | لكن عندما ينظرون إليّ فكأني هذا الشئ الذي يذكرهم أن والدنا كان كاذباً |
Gözlerime baktıklarında en kötü rüyalarında bile canlandıramayacakları yerler gördüğümü anlıyorlardı. | Open Subtitles | عندما ينظرون إلى عينيّ, فهم يعرفون أنني ذهبت إلى أماكن لا يمكنهم أن يستحضروها في أسوأ كوابيسهم |
Sana baktıklarında, iç savaşın ortasında yaşamanın bedelini gördüklerinde, | Open Subtitles | عندما ينظرون إليك على ما كلف العيش في قلب هذا الأمر |
Yani insanlar sana baktıklarında böyle düşünüyorlar. | Open Subtitles | اعني, هذا ما يرونه الناس عندما ينظرون إليك |
Üstelik farkında olmasalar bile beyaz birine baktıklarında beynin ilk reaksiyonu mutluluk olur. | Open Subtitles | كما لو أنهم يشعرون بالغضب. وبالرغم من أنهم لا يُدركون ذلك. عندما ينظرون إلى اي انثى بيضاء مع نظرات فارغة، |
Bize baktıklarında, bu dağa baktıklarında bizi, çocuklarımızı, yaşamı olması gerektiği gibi görmüyorlar. | Open Subtitles | عندما ينظرون إلينا إلى هذا الجبل لا يروننا نحن وأولادنا ولا الحياة كما ينبغي أن تكون |
Öyle, çünkü sana baktıklarında tek gördükleri oğulları. | Open Subtitles | لأنهم عندما ينظرون أليك كل ما يرونه هو أبنهم |
Neyse, bütün insanlar bana bakınca kuzey koreli birisini görür ama birazcık derine indikleri zaman biraz da şaşırarak benim bir parça güney koreli olduğumu öğrenirler. | Open Subtitles | في النهاية عندما ينظرون الناس إلي كل مايروه هو رجل من كوريا الشمالية ولكنهم عندما يتعرفوا علي |
Buradaki insanlar sana bakınca ne görüyor, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ما يرى الناس هنا عندما ينظرون إليك ؟ |
Kızlar sana baktığında onların gözlerini oymak istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ إقتلاع عيون البنات فقط عندما ينظرون إليك |
Çocukların sana utançla baktığında, gözlerindeki iğrenme duygusunu görmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدُك أن تشعر بالإشمئزاز في عيون أطفالك عندما ينظرون إليك في خزي |