Merak etme, bebek doğduğunda, yapacak çok fazla şeyin olacak. | Open Subtitles | لا تقلق، عندما يولد الطفل سيكون لديك الكثير من المهام |
Karnımda bir piçin piçini taşıyorum ve doğduğunda bir evi olmayacak. | Open Subtitles | لأني حبلى بوغد من ذلك الوغد. و ليس لديه مأوى عندما يولد. |
Torunum doğduğunda,... ..yeni evimizde doğacak ilk Enkaralı olacak. (E.N.: 4x07'nin başında bahsedilen halk) | Open Subtitles | عندما يولد حفيدي سيكون أول انكاران يولد في وطننا الجديد |
Bebek doğduğunda bilmeyen kalmayacağından korktun. | Open Subtitles | خائفا من أن يعرف الجميع عندما يولد الطفل |
Bu bebek doğduğu zaman hak ettiğim hayata sahip çıkmak için gideceğim. | Open Subtitles | عندما يولد ذلك الطفل سأعود للمطالبة بالحياة التي أستحقّها |
Söyle bakalım, bebek doğduktan sonra, hemen gidecek misin, yoksa Noel'de sana da yer ayıralım mı? | Open Subtitles | اخبريني عندما يولد الطفل هل فقط سوف تبتعدين هل يمكن ان اتوقع مجيئك في عيد الميلاد |
Şimdi her yeni bebek doğduğunda onun ilk gülüşü bir peri olur. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Ve şimdi her yeni bebek doğduğunda, ilk gülüşü peri oluyor. | Open Subtitles | والآن عندما يولد طفل رضيع جديد تصبح ضحكته الأولى جنية |
Çocuk doğduğunda her Spartalı gibi baştan aşağı incelenmişti. | Open Subtitles | عندما يولد الصبي كعجائز الإسبارطيين المتقشفين راح يستكشف |
Ve ailelerde, yeni biri doğduğunda, onun gelişi kutlama ile karşılanır, ve de şükranla. | Open Subtitles | عندما يولد عضو جديد فيجب أن يقابل هذا بالإحتفال وبالفرحة |
doğduğunda artık bana ihtiyacı kalmayacakmış. | Open Subtitles | هي قالت بأنها لن تريدني أكثر عندما يولد الولد الجديد |
doğduğunda düzgün bir şekilde nefes alamayabilir. | Open Subtitles | قد لا يكون بإمكانه التنفس كما يجب عندما يولد.. |
Ama bebek doğduğunda gidebilirsin. | Open Subtitles | ولكن عندما يولد الطفل لن تكوني قادرة على المغادرة |
Bebek doğduğunda babası olacaksın ama şu anda seçim şansın yok. | Open Subtitles | أنت ستكون الأب عندما يولد الطفل لكن الآن , ليس لديك إختيار في هذا الأمر |
Mesela Afrikada bir doktor eğer anneye 24 aylık hamile iken retrovirüs engelleyici ilaç verirseniz bebek doğduğunda HIV taşımayacak keşfini yaptı. | TED | لذلك , على سبيل المثال, هناك طبيب فى أفريقيا إكتشف أن أنك لو أعطيت مضادا لفيروس الإيدز للمرأة الحامل المصابة حتى إسبوع حملها الـ24 فلن يكون الطفل مصابا عندما يولد. |
İnsanlar doğduğunda iki yolları vardır: | Open Subtitles | عندما يولد الرجال فهناك طريقان |
Bir insan yeni doğduğunda, zayıf ve esnektir. Öldüğü zamansa, kaskatı ve duygusuzdur. | Open Subtitles | ,عندما يولد المرء ,يكون ضعيف ولين |
Çocuk doğduğunda ne yapacaksın? | Open Subtitles | ما الذي ستفعلونه عندما يولد الطفل؟ |
Bir biyokimyacının uzun zaman önce okuduğum bir makalesi vardı, dediği şuydu; türün bir üyesi doğduğunda, belleğine milyarlarca yıl kazınmıştır. | Open Subtitles | لقد كانت هناك هذه المقالة لعالم الكيمياء العضوية هذا و التي قرأتها منذ وقت ليس ببعيد و قد كان يتكلم عن كيف أنه عندما يولد عضو لفصيلة فهو لديه ثلاث مليارات سنة من الذاكرة ليرجع إليها |
Bu bebek doğduğu zaman hak ettiğim hayata sahip çıkmak için gideceğim. | Open Subtitles | عندما يولد ذلك الطفل سأعود للمطالبة بالحياة التي أستحقّها |
Bebek doğduğu zaman ilk önceliğin o olacak. | Open Subtitles | عندما يولد الطفل فهو أولويتك ، أتذكر؟ |
Muhtemelen biraz kesmek zorundayız Çocuklar da doğduktan sonra. | Open Subtitles | ربما سيتعيّن علينا تقليل المغامرات عندما يولد الأطفال أيضًا |