Jay, Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | جاي, عندي شيء لك |
Ben de Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لك بالمثل |
"Bu kız üşütük, onu benden uzaklaştırın" dediğini biliyorum, fakat senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف بأنك تقول : هذه البنت نزوة ولا بد أن أبتعد عنها لكني عندي شيء لك |
Tamam o zaman senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | حسناٌ في هذه الحالة عندي شيء لك |
Senin için bir şey getirdim. | Open Subtitles | عندي شيء لك. |
Senin için birşeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
Sağol, senin için bir şey var. | Open Subtitles | لابأس ، عندي شيء لك |
Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
Sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أنا عندي شيء لك. |
Evet, senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أجل عندي شيء لك |
Evinin önünde böyle beklediğim için özür dilerim ama senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | لكن عندي شيء لك |
senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء لك |
Senin için bir şey getirdim. | Open Subtitles | عندي شيء لك. |
Senin için birşeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء لك |