- Ben tuvalete gidiyorum. - Tamam Rosie. Biz masada olacağız. | Open Subtitles | ــ سأذهب لحمام السيدات ــ حسناً يا روزي، سنكون عند الطاولة |
Belki de siz bir vaka sunmadan önce yuvarlak masada yapmalıyım. | Open Subtitles | ربما ان اقوم بمفاجأتها عند الطاولة المستديرة قبل ان تقدموا القضية |
Onu masada gördüğün zaman mı yanına yaklaştın ? | Open Subtitles | إقتربت منها لاحقاً عندما رأيتها عند الطاولة ؟ |
Öndeki 4 numaralı masadaki beyefendiden 90 var. | Open Subtitles | لديّ 90 من الوجه الذي نريده عند الطاولة أربعة |
Evet, sokabilirsin, çünkü az önce kendi parçamı 18 numaralı masadaki grili beyefendiye sattım. | Open Subtitles | نعم، يمكنك ذلك لأنني للتو بعتُ الغرض للرجل ذو البدلة الرمادية عند الطاولة 18 |
Bir saniye, millet. Sizinle masada buluşuruz, tamam mı? | Open Subtitles | ثانية واحدة, رفقاء, سنلتقي بكم عند الطاولة, حسناً؟ |
masada küçük bir erkek çocukla oturan adam, | Open Subtitles | الرجل الذي يجلس مع الصبي الصغير عند الطاولة |
Onunla 19 nolu masada buluşabileceğimizi söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأنه علينا مقابلته عند الطاولة رقم19 |
Sizinle az sonra masada görüşebilirmiyim? 01:21:01,500 -- 01:21:03,070 Tamam, iyiki doğdun! Seni seviyorum! | Open Subtitles | هل يمكنني مقابلتكما عند الطاولة بعد لحظات؟ |
Geçen hafta tam şuradaki sekiz numaralı masada. | Open Subtitles | هنا في هذه الحانة عند الطاولة رقم ثمانية. |
Efendim, masada durmak istiyorsanız, bahis yatırmanız gerekiyor. | Open Subtitles | سيّدي، عليك أن تضع الرهان إن كنت تود الوقوف عند الطاولة. |
Kapıcılar, masada bekleyen kadınlar. | Open Subtitles | يحتوي على بوّاب وامرأة تقف عند الطاولة. |
Bay "Louboutin" 18. masada ve seni sordu. | Open Subtitles | السيد (لوبتنا) عند الطاولة 18 و هو يسأل عليكِ. |
masada beni beklerken gördüğümde... | Open Subtitles | تنتظرني عند الطاولة |
O masada hergün saatlerini harcıyor. | Open Subtitles | تمضي ساعات كل يوم عند الطاولة |
Nolan baş masada otursun derim çünkü beni minbere o götürecek. | Open Subtitles | أود إيجاد مكاناً لـ(نولان) عند الطاولة الرئيسية بما أنه سيعبر معي الممشى |
Arkadaşın nerede? Şurada, büyük masada. | Open Subtitles | -هناك عند الطاولة الكبيرة |
Yedi numaralı masadaki adam, eğer bunu yanık istemiş olsaydım az pişmiş olsun diye belirtmezdim, dedi. | Open Subtitles | الرجل عند الطاولة 7 يقول أنه لوأرادأن تُحرقالجثة... لما طلب أن تكون نيئة |