| Logan, sana zamana ihtiyacım var dediğimde Ciddiydim. | Open Subtitles | لوغان عندما قلت بأني في حاجه للتفكيركنت قد عنيت ذلك |
| Hiçbir zaman beraber olmayacağımızı söylerken Ciddiydim. | Open Subtitles | عندما قلت إنه لم يكن يجب ان نكون معاً ، عنيت ذلك - |
| Evet, verdim. Ve Ciddiydim. | Open Subtitles | حسناً لقد فعلت , ولقد عنيت ذلك |
| Onu önemsediğini söyledin, ve nedense Bunda ciddi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | قلتِ بأنكِ أهتمتِ لأمره و بطريقة ما أنا متأكد بإنك عنيت ذلك |
| John, ben ciddiyim. | Open Subtitles | جون, لقد عنيت ذلك |
| Dearing'i bulmanıza yardım edeceğimi söyledim, bunda da ciddiyim. | Open Subtitles | أخبرتك أني سأساعدكم لتجدوا (ديرينغ). و عنيت ذلك. |
| Arkadaşınım dediğimde bunda Ciddiydim. | Open Subtitles | قلت أني صديقتك، وأنا عنيت ذلك. |
| Himayemiz altında olduğunu söylemiştim ve bu konuda Ciddiydim. | Open Subtitles | لقد قلت انا تحت حمايتنا و عنيت ذلك |
| Seni seviyorum demiştim. Ciddiydim. | Open Subtitles | قلت لك أنّي أحبّك، وقد عنيت ذلك. |
| Ve... Öyle de demek istedim. Söylediğimde duygularımda Ciddiydim. | Open Subtitles | وقد عنيت ذلك، عنيت ذلك حين قلته |
| Tabii ki Ciddiydim. | Open Subtitles | بالطبع عنيت ذلك |
| Tamam, yani, evet, ciddiyim. | Open Subtitles | حسنا , أيوه عنيت ذلك |
| Özür diledim ve ciddiyim. | Open Subtitles | قلت "أنا آسف" و عنيت ذلك |