"Birazdan izleyeceğiniz görüntüler aşırı şiddet öğeleri içermektedir." | Open Subtitles | الصور التي أنتم على وشك رؤيتها ، عنيفه للغايه |
Eğer bizim programımız insanlarınıza Amerika'nın kusurlu olduğunu öğretiyorsa, sık sık şiddet ve seks düşkünlüğü, batının değerlerinin takibi hevesinizimi kırıyor ? | Open Subtitles | إن كانت برامجنا تعلم شعبكم أن أمريكا ليست مثالية و عنيفه و مثيرة للشهوات ألن يقلل هذا من السعى خلف القيم الغربية ؟ |
Yayınlamadan önce seyircilerimizi uyarmakta fayda var. Görüntüler son derece şiddet içermektedir. | Open Subtitles | قبل عرضها نريد تحذير مشاهدينا انها صور عنيفه جداً |
Ama silah kaçıran adamları yakalamak şiddetli bir çarpışma demektir. | Open Subtitles | ولكن ملاحقة هؤلاء المتعاملين مع الأسلحه سيضمن لنا مجابهه عنيفه. |
Bu şiddetli düşünce tarzı olan grup hâlâ dışarılarda bir yerlerde. | Open Subtitles | المسؤولون عنها هي فكر جماعة عنيفه لا زالت هناك |
Çocukluğumda, babam arka bahçede kural tanımayan acımasız dövüşler düzenlerdi. | Open Subtitles | و أنا صغير كان أبي يقيم نزالات عنيفه بالقبضات العاريه في فناء منزلنا |
Güçlü olmak istiyordum, çıkarcı, senin gibi acımasız. | Open Subtitles | لقد كنت اريد ان اكون قويه, حذره, عنيفه مثلك |
"Bu yüzden sen de benim gibi haydut oldun." | Open Subtitles | "لهذا أنتِ عنيفه معي" |
şiddet suçları yüzünden bir çok farklı hükümden, bir çok farklı hapishanede yatmış. | Open Subtitles | لقد قضى الكثير من الوقت فى عده سجون مختلفه من أجل عده جرائم عنيفه |
Hiç ona şiddet uygulayan oldu mu? | Open Subtitles | هل تعامل معها احد بطريقه عنيفه ؟ |
Pornokrafik olduklarını söylüyor, şiddet içerikli, ve batıl inançlarla ilgili. | Open Subtitles | إنها برامج خلاعيه عنيفه و خرافية |
Tekrar dene bakalım şiddet göstermeyi. | Open Subtitles | فلتحاولي أن تكوني عنيفه مرةً أخرى. |
Bir şiddet olayı vardı. | Open Subtitles | كانت هناك حادثه عنيفه |
Ve ölümleri de yine şiddet içinde olacaktır. | Open Subtitles | وسوف تموت بنهايه عنيفه |
Elindeki ipteki şiddetli bir çekişle uyandı. Kayıp giden ip, elini yakıyordu. | Open Subtitles | إستيقظ الرجل العجوز على رجه عنيفه " " و الحبل يكاد يحترق و هو ينساب بين يده |
Nickel Creek'ten County Line'a kadar çok şiddetli rüzgar bekleniyor... | Open Subtitles | انها رياح عنيفه تتجه الى تلك المقاطعه |
- Bizi öylece bırakmaz. - şiddetli bir dövüş olmuş. | Open Subtitles | انها لن تتركنا تريستان,كانت معركه عنيفه |
Öfkeleri şiddetli bir fırtınaya dönüştü. | Open Subtitles | غضبهم تحول الى عاصفه عنيفه |
"Buna son vermenin tek yolu acımasız olmak." | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لانهاء ذلك ستكون عنيفه... |
Rüzgarlı, acımasız. | Open Subtitles | انها تعصف انها عنيفه |
acımasız. | Open Subtitles | انها عنيفه |
"Bu yüzden sen de benim gibi haydut oldun." | Open Subtitles | "لهذا أنتِ عنيفه معي" |
"Bu yüzden sen de benim gibi haydut oldun." | Open Subtitles | "لهذا أنتِ عنيفه معي" |