Eminim başarmıştır. Gutsy her zaman becerir, birazdan gelip bizi bulacaktır. | Open Subtitles | ـ غاتسي ـ ينجو دائماً سيأتي في أية دقيقة للبحث عنّا |
Anladığım kadarıyla da North Avenue bizi desteklemese de biraz tolerans gösterebilir. | Open Subtitles | كما أني أعتقد أن الجادة الشمالية ستكون راضية عنّا بل قد تدعمنا |
Bu canavarın, bizden her şeyi alıp götürmesine izin vermeyeceğimden bahsediyorum. | Open Subtitles | أَتحدّثُ عن لا أَتْركُ هذا كُلّ شيءِ واردِ الوحشِ بعيداً عنّا. |
Sana karşı geleceğiz, ki bu da bizim üstümüz olduğunu düşünmene rağmen bizden farklı olmadığın gerçeğini sana gösterecekti. | Open Subtitles | مما سيجبركَ على مواجهة الحقيقة في أنّك وإن كنتَ تظنّ نفسكَ أفضلَ منّا فأنتَ لا تختلفُ عنّا في شيء |
İki gün önce o gazete haberinde bizim hakkımızda söylediklerimi okudun mu? | Open Subtitles | هل قرأت ما قلته في تلك الصحيفة في مقال عنّا قبل يومين؟ |
biz bu adamla bataklıklarda beraber süründük. bizi satmasının imkânı yok. | Open Subtitles | لقد قاصينا الأمرّيْن لأجل هذا الرجل، من المستحيل أن يتخلّى عنّا |
Eğer bir kepçede falan yaşamıyorsa bize söylemediği bir şeyler var demektir. | Open Subtitles | ما لم يكن هذا الفتى يعيش داخل جرّار فثمّة شئ يخفيه عنّا. |
Peki, belki onlar da neden bizi aramaya gelmediklerini açıklarlar | Open Subtitles | حسناً ، ربما سيفسّر هذا لماذا لم يأتوا للبحث عنّا |
Yakında bizi aramaya başlayacaklar. Sabaha kadar her yer aranmış olacak. | Open Subtitles | سيبدأون بالبحث عنّا بعد قليل سيكون هناك بحث شامل في الصّباح |
Bütün giysilerimizi çıkartmamıza gerek yok bu dolaplar bizi kapatır. | Open Subtitles | ليس علينا خلع كلّ ملابسنا، وتلك الصناديق ستحجب الرؤية عنّا. |
Şehir içine gidip saklanmalıyız çünkü ülkedeki bütün polisler bizi arıyorlar şu anda. | Open Subtitles | يجب أن نبقى هنا، هادئين لأن جميع مراكز الشرطة في البلاد تبحث عنّا |
Hayır, sadece bizi zapt eden malum kadınla ilgili bilgi edindim. | Open Subtitles | كلا، بل مجرد معلومات حول سيدة معيّنة كانت تكتم عنّا أشياءاً. |
Eğer gerçekten öyleyse nasıl bizden bu kadar kolay vazgeçebildin? | Open Subtitles | إن كان هذا صحيحاً كيف أمكنك التخلّي عنّا بهذه السهولة؟ |
Yaptığı her planla onu bizden biraz daha fazla koparıyor. | Open Subtitles | كلّ ما لديها من خطط، يبعده أكثر و أكثر عنّا. |
Doktor, buna sahip olduğumuzu biliyor, bu yüzden kodu bizden hep sakladı. | Open Subtitles | الدكتور يعلم أنّ هذا الجهاز بحوزتنا لذا هو دائماً يخفي الرمز عنّا |
Galaksilerin büyük bir çoğunluğu bizden o kadar hızla kopuyor ki onlardan gelen ışık bize hiç ulaşmayabilir. | TED | الغالبية العظمى من المجرات تتباعد عنّا بسرعة كبيرة لدرجة أنّ الضوء الصّادر منها قد لن يصلنا أبدا. |
Tüm önyargılar başka bir insan grubunu, ırk, din ve uyruk açısından bizden farklı "öteki" olarak görmeye dayanıyor. | TED | كل التمييزات تعتمد على "الأخرنة"، أي رؤية مجموعة من الناس كآخر مختلف عنّا: عرق الآخر، دين الآخر، قومية الآخر |
Eğer bizim için kötü bir rapor yazarsa, eve dönmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا ما كتبت عنّا تقريراً فظيعاً فسنعود جميعاً للوطن ماذا بعد ذلك؟ |
Bölge Savcılarını, hakimleri, bu sistemi düzenleyen yasa koyucuları kendimiz için biz seçiyoruz. | TED | لأننا من ينتخب المدعين العامّين للمقاطعات، والقضاة والمشرعين الذين يديرون هذا النظام بالنيابة عنّا نحن. |
Gerçekten, telefonumu her kullanışımda, bizimle ilgili | TED | هل بإمكانهم بالفعل الإحتفاظ بكل تلك البيانات عنّا ؟ |
İkimiz adına da özür dilemesini söyleyemez misin? | Open Subtitles | ألا تستطيع التحدث معها، للاعتذار بالنيابة عنّا نحن الاثنين؟ |
Onun peşine takılmamdan memnun olmadı. Bizlerden, herkesten uzaklaşmak istiyordu. | Open Subtitles | لم تُسَرّ باتباعي إياها، ودَّت أن تبتعد عنّا وعن الجميع. |
hakkımızdaki her şeyi biliyorsun. biz ise sana dair hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | تعلمُ كلّ شيء عنّا لا نعلم أيّ شيء عنّكَ |
ya bizimle ol ya da defol git. | Open Subtitles | إمّا أن تشترك معنا في هذا أو تبتعد عنّا بحق الجحيم |