"عن أمر" - Translation from Arabic to Turkish

• şey hakkında
• bir şeyi
• bir şeyden
• Seninle bir şey
• olayını

Doktorlar bir mucize olduğunu düşünüyorlar. Bir şey hakkında sizinle konuşabilir miyim?
الأطباء يعتقدون أنها معجزة هل أستطيع أن أتحدث معك عن أمر ؟

Bu grafik, bildiğin şey ile o şey hakkında ne kadar şey bildiğini sorguluyor.
ويحاول هذا الرسم البياني الربط بين ما تعرفونه عن أمر ما وحجم المعرفة التي لديكم عن ذلك الأمر.

Senin yerinde olsam bilmediğim bir şey hakkında ileri geri konuşmazdım.
لن أفتح فمي للحديث عن أمر لا أعرف شيء عنه.

bir şeyi, sırf o izin vermedi diye yapmayacağını söylemen çok üzücü.
أمر مؤسف أن ينهيك عن أمر ما فتنصاعين لأمره.

Belki de öyledir ama burada başka bir şeyden bahsediyoruz.
ربما هي كذلك ولكننا الآن نعقد إتفاق عن أمر آخر

Bak Stiles, Seninle bir şey konuşmam gerek, çünkü beni deli ediyor.
إسمع علي ان أتحدث معك عن أمر لانه يقلقني

Ve bana şu televizyon olayını söylemen ve bizimkileri alması için havaalanına limuzin yollaman gerekiyordu.
وكان من المفترض عليكِ أن تخبريني عن أمر التلفزيون العمومي تذكرت ذلك، وكان عليك أن ترسلي ليموزين للمطار من أجل والداي

Hiçbir şey bilmediğiniz bir şey hakkında konuşmayın!
لا تتحدّثي عن أمر لم تفعليه من قبل كما لو أنّك تعرفين شعور فعله

Benim, ımm, Charlie'yle bir şey hakkında özel olarak konuşmam lazım.
) (أريد أن أتحدث مع (تشارلي على انفراد عن أمر ما

Başka bir şey hakkında konuşalım.
لنتحدث عن أمر آخر

Bir şey hakkında konuşmak zorundayız.
نريد أن نتحدث معكِ عن أمر ما

Seninle bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
أود التحدث إِلَيك عن أمر ما

Daniel hakkında. Bana yaptığı bir şey hakkında.
عن أمر فعله (دانيل)...

Sana kocanın çoktan söylediği ama onunla evli olduğun için duyamadığın bir şeyi bir de kendi tarzımla söyleyeceğim.
سأمضي وأخبرك بأسلوبي الخاص عن أمر أخبرني به زوجك لكنّك لم تصغي السمع لأنك متزوجة منه

Söylememem gereken bir şeyi söyleyip her şeyi mahvetmeyeceğim.
لن أفسد شيئاً آخر بأن أخبركِ عن أمر لا ينبغي لي إخبارك به

Böyle bir şeyi bırakmanın kolay olmadığını biliyorum.
أعلم أنه ليس من السهل التخلي عن أمر كهذا.

Ne zaman çok değer verdiğimiz bir şeyden vazgeçsek evrenin yaptığımız özverili seçimi ödüllendireceğini umarız.
، كلما تخلينا عن أمر نهتم بشأنه نأمل أن يكافئنا الكون على إيثارنا

Plajda oturuyorsun, hava dondurucu, altında külotla bir şeyden bahsediyorsun, herkes sörf yapıyor.
نجلس على الشاطئ في الجو البارد تتحدث عن أمر ما و الجميع يركبون الأمواج

Ama bir şeyden bahsetmek istiyorsun. Pekala, öyle olsun. Bu da bir şey.
لكنّك تودّين التحدّث عن أمر ما حسناً، جيّد، هذا تقدّم، تابعي

- Seninle bir şey konuşmak istiyorum Piskopos.
أريد التحدث معك عن أمر ما مطران،

Seninle bir şey konuşmalıyım.
علينا التحدث عن أمر

Sizinle beraber buluşup James St. Patrick olayını konuşmayı planlıyorduk.
كان من المُفترض أن نجتمع كُلنا لنتحدث عن أمر جيمس باتريك