Bu işi yapıyorum çünkü görülen o ki dibimizdeki mikroskobik yaşam hakkında çok az şey biliyoruz. | TED | انا اقوم بهذا العمل لانه اتضح اننا نعرف القليل جدا عن الحياة المجهرية الاقرب الينا. |
Bunu, teşkilâtın içindeki yaşam hakkında aldığın ilk büyük ders olarak düşün. | Open Subtitles | حسنا ، النظر في هذه الدرس الأول الخاص بك كبيرة عن الحياة في الداخل. |
Biliyor musun, burada oturmuş, hayat hakkında sınırsız konuşuyorsun... ..kuralları yıkmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس هنا وتتحدث عن الحياة بدون حدود أنت تعلم وتكسر القواعد |
Babam kendi Hayatını yazarak başlamıştı ama başından geçen hikayeler vardı. | Open Subtitles | لقد كان والدي يكتب عن الحياة ولكن كانت لديها قصص ليكتبها |
Üzgünüm evlat ama kampüs hayatı hakkında izlemem gereken bir program var. | Open Subtitles | آسف يا بني ، هناك برنامج عن الحياة الجامعية يجب أن أراه |
hayatla ilgili en dikkat çekici özelliklerden biri, renge sahip olmasıdır. | TED | واحدة من الخصائص الأكثر لفتا للنظر عن الحياة هو توفرها على ألوان. |
Bu dünya hakkında her şeyi bildiğinizi sanıyorsunuz, ama bir bok bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | تظنون أنكم تعرفون كل شيء عن الحياة وأنتم لا تعرفون شيئاً |
Mükemmel Hayata dair fikrimin peşinde koşmakla çok meşguldüm ama hayat mükemmel değil. | Open Subtitles | كُنت مُنشغلاً بمُطاردة هذه الفكرة التي أحملها عن الحياة المثالية والحياة ليست مثالية، |
İnsanlar burayı kestirme yoldan bir şeyi yapmanın hoş görüldüğü veya hayattan uzaklaşıldığı veya yanlış olduğunu bildiği şeyleri yapabildiği bir yer olarak görüyor. | Open Subtitles | الطريقة يرى الناس هذا المكان كذريعة لاتباع أساليب ملتوية أو الانقطاع عن الحياة أو تفعل أشياء أنهم يعرفون مخطئون |
Bu hayatın sonuyla ilgili değil, bu hayatın kendisiyle ilgili. | TED | إن هذا ليس عن نهاية الحياة، بل هو عن الحياة. |
Dünya'daki yaşam hakkında ne biliyoruz? | Open Subtitles | ما اللذي نعرفه عن الحياة علة الأرض؟ |
DNA sadece bir kimyasal değil, aynı zamanda dünya üzerindeki yaşam hakkında epik bir şiir. | Open Subtitles | عندما كانوا يصارعون من أجل البقاء خلال الـ 3 أو 4 مليارات سنة الأخيرة الحمض النووي ليس مجرد مادة كيميائية إنه قصيدة ملحمية عن الحياة على الأرض |
Büyüdüğümde, insanları vahşi yaşam hakkında eğitmek istiyorum. Bay Henry'nin yaptığı gibi. | Open Subtitles | أودّ أن أعلّم الناس عن الحياة (البرّية مستقبلًا كما يفعل السيّد (هينري |
Jobra. Gerçek hayat hakkında bir şeyler sorsak sorun olur mu? | Open Subtitles | إذا هل تمانع لو طرحنا بعض الأسئلة عن الحياة الحقيقية ؟ |
..Tokyo'daki hayat hakkında böbürlenmeleri beni sinir ediyordu. | Open Subtitles | لسماع اشخاص يتحدثون بتفاخر عن الحياة بطوكي |
- Amerikan gece Hayatını araştırıyoruz dersiniz. | Open Subtitles | واخبرهم ان هذا بحث عن الحياة الليلة للامريكان حسن |
Birinin Hayatını kurtarırsan neler olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف ما الذي يقولونه عن الحياة التي أنقذتها؟ |
Evlilik hayatı hakkında hiçbirşey bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | ماذا؟ أنتما لا تعرفان شيئا عن الحياة الزوجية |
Bu yolda hayatı hakkında çok şey öğrenmek. | Open Subtitles | تتعلم الكثير عن الحياة في الطرقات ، إنه موحش في بعض الأوقات |
Yani bu... hayatla ilgili onca şey, herkesin birbirini sevmesi gerektiği filan. | Open Subtitles | كل تلك الأمور عن الحياة وكيف أن كل شخص عليه أن يحب الآخر |
Hiç bir şey küçük deniz kızını denizin üstündeki dünya hakkında bir şeyler duymak kadar mutlu edemezdi, ve köyler ve gemiler hakkında büyükannesinin bildiği her şeyi anlattırırmış. | Open Subtitles | لا شيء كان يسعد عروسة البحر مثل السماع عن الحياة فوق المحيط وجعلت جدّتها تحكي لها كل شيء تعرفه عن المراكب والمدن |
Bence bilim, teknoloji ve bilinmeyeni gezegenimizdeki Hayata dair çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor. | TED | حيث اعتبرها محور العلوم والتكنولوجيا والمجهول، وشعاع العديد من الاكتشافات المحورية عن الحياة على كوكبنا. |
Öyle çok fim izlemişsin ki hayatın ne ile ilgili olduğunu unutmuşsun aptal. | Open Subtitles | انت تشاهدين الكثير من الافلام ،ايتها الغبية لقد نسيتي كل شئ عن الحياة |