Bazı erkekler evlenince içkiyi bırakır. Bazıları da başlar. | Open Subtitles | بعض الرجال العزاب يقلعون عن الشرب حين يتزوجون بينما يبدأ البعض الاخر |
Bazı erkekler evlenince içkiyi bırakır. Bazıları da başlar. | Open Subtitles | بعض الرجال العزاب يقلعون عن الشرب حين يتزوجون بينما يبدأ البعض الاخر |
Bak, dostum. İçki içmeyi bir süre önce bıraktım ben. | Open Subtitles | اسمع يا صاح لقد قررت التوقف عن الشرب لفترة |
Neden içmeyi bırakıp, bir şeyler yemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتوقف عن الشرب و تاكل شيئا ما؟ اقصد اننا لدينا طعاما هنا يكفي بنجلاديش |
Sadece altı aydır ayık olan Caprice'i yanında bebekle içmeye mi gönderdin? | Open Subtitles | تركت كابريس, المتوقفة عن الشرب منذ ستة أشهر تخرج لتشرب والطفل معها؟ |
Seks benim içmemi engelliyordu. | Open Subtitles | الشرب هو ما أبعدني عن الشرب |
Onun bilincini kaybedene kadar içme gibi bir huyu vardı. | Open Subtitles | لديها نزعة لعدم التوقف عن الشرب |
İçkiyi bıraktım. Ya alkolik olsaydım? | Open Subtitles | لقد توقفت عن الشرب ربما أنا مدمن على الكحول |
Fakat bundan sonra dürüst olmanızı ve içkiyi bırakmanızı istiyorum. | Open Subtitles | لكن يجب أن نكون انقياء الان و أريدكم أن تتوقفوا عن الشرب |
İçki sorunun var. Ve bence içkiyi bırakmalısın. | Open Subtitles | لديكَ مشكلة شرب وأقترح بأنك تتوقف عن الشرب |
Baba, Pictionary oynamadık. İçkiyi bırakman için müdahalede bulunmuştuk. | Open Subtitles | لم نكن نلعب، لقد كان تدخل لحثك على التوقف عن الشرب |
-Geçici olması için içmeyi kesmen gerek. | Open Subtitles | انها مؤقتة فقط ان توقفت عن الشرب أحب الفكره |
İşte o zaman içmeyi bırakıp düşünmeye başlamaya karar verdim. | Open Subtitles | وحينها قررت بأن أتوقف عن الشرب وأبدا بالتفكر |
O yüzden kendimi toparladım ve içki içmeyi bıraktım, aniden bıraktım. | Open Subtitles | لذلك فقد تماسكت واقلعت عن الشرب وأصبحت صلبا |
Kuru çekmek, içmeyi bırakmak için iyi bir yol değil. | Open Subtitles | تعاطي المخدرات ليس الطريقة للتوقف عن الشرب |
Böylece hem o ayık kalıyor hem de ayakkabı bağı ile ilgili hikayeleri daha eğlenceli geliyor. | Open Subtitles | بهذه الطريقة مازال هو بعيداً عن الشرب و أنا أجد قصص رباط حذائه مسلية |
ayık kalabilirsem beni listeye alacağını söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنه سيوصلني إلى المناوبة إذا بقيت مقلعاً عن الشرب |
Lanet olsun. Carli'yle buluştuğunda ayık olman daha iyi. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل أن تمتنع عن الشرب عندما ترى كارلي |
- Aslında içki içmemi engelliyor. | Open Subtitles | -إنــها صديق يساعدني الإقلاع عن الشرب |
Sadece bu kadar içme. | Open Subtitles | . فقط توقف عن الشرب |
Hayır dostum, sağ ol. İçkiyi bıraktım. | Open Subtitles | لا، شكرا تعلم أنني توقفت عن الشرب |