Bunu çok daha fazla genişleteceğiz, çok daha büyük olacak ve şüpheli hakkında çok daha fazla şey öğreneceğiz, hatta bir kimlik kiti yapacağız. | TED | سنقوم بذلك على نطاق أوسع، وعلى نطاق أكبر، سنعرف الكثير عن المشتبه به، سنرسم وصفًا للشخصية, |
Onları güvenle çıkaralım. şüpheli hakkında bir şeyler öğrenelim. Ne olursa. | Open Subtitles | لنخرجهم سالمين وأي معلومة لدينا عن المشتبه به,أي شي |
Peki ya kaçan şüpheli hakkında bilgi var mı? | Open Subtitles | وهل هناك أي معلومات جديدة عن المشتبه به الهارب؟ |
Kitap, bir grup çocuğun kaçırılmasından sorumlu tuttuğu teorik bir şüpheli hakkında. | Open Subtitles | أجل، إنّه عن المشتبه النظريّ الذي يُعتقد أنه المسؤول عن زُمرة اختطافات للأطفال |
şüpheliyi bulmak için civarı araştıracağız. Şu çekiciyi takip et. | Open Subtitles | وسنقوم بالبحث عن المشتبه به اتبع تلك العربة |
Çekiciye yükleniyor. şüpheliyi bulmak için civarı araştıracağız. | Open Subtitles | سنقوم بنقلها إلى كويك سيلفر تاون وسنقوم بالبحث عن المشتبه به |
Polis banka müdürüyle konuşmuştur ve adam kiralık kasaları çalan şüpheli hakkında bir şey biliyor olabilir. | Open Subtitles | من المؤكد أنّ الشرطة قد تحدثت مع مدير المصرف الذي تتعامل معه لذلك قد يعرف شيئاً .. عن المشتبه به في سرقة صناديق الإيداع |
Başkomiserim, şüpheli hakkında yeni bilgilerimiz var. | Open Subtitles | يوو , كابتن . لقد حصلنا على معلومات جديدة عن المشتبه به |
Colton adındaki şüpheli hakkında bilgisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | " ليس لديه معلومات عن المشتبه " كولتون |
Felton Bölgesi Üst Mahkeme Salonu'nda birden fazla cinayete karışmış bu şüpheli hakkında, Atlanta şehrini kapsayan yoğun bir insan avı başlatıldı. | Open Subtitles | حملة مطاردة مكثفة في كل أرجاء مدينة (أتلانتا) قد بدأت للبحث عن المشتبه به |
Hiç büyük bir maç kazanmadı diye baş şüpheliyi bırakalım mı diyorsun? | Open Subtitles | هل تقترح بأن نتخلّى عن المشتبه الرئيسي لدينا لأنه لم يفز ببطولة كبيرة؟ |
Binayı kapattık ve konuştuğumuz sırada şüpheliyi aramaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | نعم سيدي، قمنا باغلاق المبنى وإننا نبحث عن المشتبه بينما نحن نتحدث |