Belki bir süre sonra, Kendine işkence etmeyi bırakıp bir arada olmamamız için, hiçbir neden olmadığını fark edersin. | Open Subtitles | ربما بعد فترة ستتوقف عن تعذيب نفسك وتدرك بأنه ليس ثمة مانع يمنعنا أن نكون معاً |
Kendine işkence etmeyi bırak. Bebek falan istediğin yok senin. | Open Subtitles | توقفي عن تعذيب نفسك فأنتِ لا تريدين طفلاً |
Bu egzersizin amacı Kendine işkence etmeyi engellemekti. | Open Subtitles | المغزى من هذا التمرين كان إيقافك عن تعذيب نفسك |
Onunla yeniden bir araya gelme düşüncesiyle Kendine eziyet etmeyi bırakırsın. | Open Subtitles | تستطيع الان التوقف عن تعذيب نفسك بفكره انك ربما تعود اليها |
Kendinize işkence etmenin vakti gelmedi. | Open Subtitles | حان الوقت لتتوقف عن تعذيب نفسك |
Umarım yakında Kendine işkence etmeyi keser | Open Subtitles | ولا أتمنى سوى أن تتوقف .. عن تعذيب نفسك |
Ross, Kendine işkence etmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عليك التوقف عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak, tamam mı? | Open Subtitles | أرجوك كفى عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | يجب أن تتوقّفى عن تعذيب نفسك |
-lütfen Kendine işkence etmeyi bırak | Open Subtitles | أرجوك توقف عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقفى عن تعذيب نفسك |
Kendine işkence etmeyi kesip, ne hissettiğini söyle ona. | Open Subtitles | هلّا توقفت عن تعذيب نفسك |
Sadece karar ver ve Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقف عن تعذيب نفسك وقرر قرارك |
Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقفي عن تعذيب نفسك |
- Kendine işkence etmeyi bırak. - Yapamıyorum. | Open Subtitles | توقّفي عن تعذيب نفسك - لا يمكنني |
Kendine işkence etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقفيٌ عن تعذيب نفسك |
Kendine eziyet etmeyi bırak. | Open Subtitles | توقف عن تعذيب نفسك |
Ve zaten gerçeği duymuşken, ihtimallerle Kendine eziyet etmeye son ver. | Open Subtitles | وتوقف عن تعذيب نفسك بما حدث |
Kendine eziyet etmeyi kesmelisin. | Open Subtitles | عليك التوقف عن تعذيب نفسك. |
Kendinize işkence etmenin vakti gelmedi. | Open Subtitles | توقف عن تعذيب نفسك |