"عن حرب" - Translation from Arabic to Turkish

• savaş hakkında
• bir savaştan
• savaşıyla ilgili
• bir savaş
• savaştan söz

Sinir veya acıma mı, 25 yıllık savaş hakkında ilk defa bir şey duyduğum için hissettiğim suçluluk muydu, bilmiyordum.
لم أعرف ما إذا كان غضب أم شفقة، إن كان شعور بالذنب فلأنها أول مرة أسمع فيها عن حرب امتدت 25 سنة.

Size bir arkadaşımın farklı bir savaş hakkında yazdığı bir şeyi okumak istiyorum.
اريد ان اقرا لكم شيئا شيء كتبه صديق لي عن حرب اخرى

Vietnam'daki savaş hakkında söyleyebileceğim tek şey vardı.
يمكننى أن أقول شيء واحد عن حرب فيتنام

- Bağışlayın senatör. Ama o adam sonu gelmeyen bir savaştan bahsetti.
أعذريني ، أيّتها السِناتُورة لكن الرجل تحدّث عن حرب لا نهاية لها

Kozmik bir savaştan bahsedecek olursak, bahsedilen karamsar masallarda resmedildiği gibi değil.
لو أنّ أحدًا بوسعه التحدث عن حرب كونية، فإنه لن يكون ذلك الذي يستعرض تلك القصص البائسة.

Şiddeti yücelten çetelerin ırk savaşıyla ilgili bir müzikal.
عرض موسيقي عن حرب سباق من أجل تجميد عنف العصابات

2006'da Irak savaşıyla ilgili bir film yaptıktan sonra takip listesine alındım. Sonraki yıllarda ABD sınır noktalarında defalarca gözaltına alınıp, sorgulandım.
عام 2006، تم وضعي في قائمة مراقبة سرية بعد عمل فلم عن حرب العراق، في السنوات التالية تم حجزي واستجوابي في حدود الولايات المتحدة عديد المرات.

Ama o anlaşılmaz konuşmalarının ve hengâmenin arasında lanet şey yaklaşan bir savaştan söz etti.
و خلال طرده ذكر الشئ اللعين شيئاً عن حرب قادمة لا أظن أنه قصد قول ذلك أظن أنه تعثـّر

Vietnam'daki savaş hakkında söyleyebileceğim tek şey var.
يمكننى أن أقول شيء واحد عن حرب فيتنام

Vietnam'daki savaş hakkında söyleyebileceğim tek şey vardı.
يمكنني أن أقول شيئاً واحداً (عن حرب (فيتنام

Vietnam'daki savaş hakkında söyleyebileceğim tek şey var.
..يمكنني أن أقول شيئاً واحداً عن (حرب (فيتنام

- Herhangi bir savaş hakkında bir şey duymadım.
-لم اسمع إشاعة عن حرب.

Çünkü sandalyeye bağlısın ve çok eski bir savaştan söz ediyorsun.
'السبب الآن كنت مرتبطة كرسي ... تنفث الكلام عن حرب القديمة.

Ben eroin savaşıyla ilgili bir sohbet başlatmayı denedim, fakat...
-حسنا,لقد حاولت البدأ بالحديث عن حرب المخدرات ,ولكن...

Amerika... bir savaş alanı... ve sen de öbür taraftansın.
"أمريكا" عبارة عن حرب وأنت على الجانب الآخر