"عن مكانها" - Translation from Arabic to Turkish

    • nerede olduğunu
        
    • Nerede olduğuna
        
    • yerini
        
    • Nereye gittiğini
        
    • Nerede olabileceğine
        
    • Nerede olduğu hakkında
        
    • olduğu hakkında bir
        
    İşleri yoluna koyabiliriz, ama nerede olduğunu bize söylemen lazım. Open Subtitles الآن، أناوهويمكنناتصحيح الوضع ، لكن عليك أن تخبرنا عن مكانها
    nerede olduğunu söyle bitsin. Bu konuda sakın ayak sürüme. Open Subtitles أخبرني عن مكانها ، لا تحشر أنفك فيما لا يعنيك
    Dün gece eve gelmemiş annesi de nerede olduğunu bilmiyormuş. Open Subtitles لم تظهر الليلة الماضية وليس لدى أمها فكرة عن مكانها.
    Saklambaç oynuyoruz da, ama Nerede olduğuna dair fikrim yok. Open Subtitles نحن نلعب لعبة الإستغماء وليس لدي أدنى فكره عن مكانها
    Yakaladığımız bir sonraki hergele yerini söyler. Bu zorlu çıktı. Open Subtitles صدقني، فالشخص الذي سنمسكه من بعده سيخبرنا عن مكانها ، إنّه صلب
    Şu anda nerede olduğunu ve şişe çalındıktan Nereye gittiğini biliyorum. Open Subtitles عندى فكرة جيدة عن مكانها ويمكننى معرفة أين كانت
    Nerede olabileceğine dair bir fikrim var. Open Subtitles لدى فكرة عن مكانها
    Nerede olduğu hakkında fikrimiz yok. Open Subtitles . ليس لدينا فكرة عن مكانها
    Bence onu çok iyi tanımladınız. nerede olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles أعتقد أن هذا يصفها بالتحديد هل هناك أى فكرة عن مكانها ؟
    Madem sürüyü üstüne salmakla nerede olduğunu öğrenemedim... Open Subtitles بتسليم حقيقة أن الخيول المتوحشة لن تحضرك لتخبرني عن مكانها
    Ona yerini söyle dedim! nerede olduğunu söyle! Hemen! Open Subtitles قلت أخبره عن مكانها أخبره عن مكانها، الآن
    nerede olduğunu söylemek zorundasın. Kocanın hayatını kurtardım. Open Subtitles يجب أن تخبريني عن مكانها لقد أنقذت حياة زوجك
    Eğer bu 3 bilmeceyi bilirsen, sana nerede olduğunu söylerim. Open Subtitles سأخبرك عن مكانها إذا أجبت عن ثلاثة ألغاز
    nerede olduğunu merak eden kişi arıyor olmalı. Open Subtitles إنها مرتدية ثيابها شخص ما يتصل يتسائل عن مكانها
    Başkasını incitmeden önce onu bulmalıyız sen de nerede olduğunu biliyorsan bize söylemelisin. Open Subtitles يجب أن نجدها قبل أن تؤذي أي احد آخر، ويجب أن تخبرينا إذا كنت تعرفين أي شيء عن مكانها
    Onu canavara götür, kahinin nerede olduğunu söylemesini sağla. Open Subtitles سلّمه إلى الوحش، وأجبروه على الافصاح عن مكانها
    Nerede olduğuna ya da ona ne yaptığına dair hiç bir fikrimiz yok. Open Subtitles ليس لدينا أدنى فكرة عن مكانها أو ماذا يفعل بها
    Nerede olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Open Subtitles لم تكن لديّ أدنى فكره عن مكانها
    - Tamamen bilgilendirilmedim, ama sana saldıran adam onun yerini sordu değil mi? Open Subtitles انا لا اعرف المثير و لكن الرجل الذى هاجمك سألك عن مكانها
    Rusya'ya ekonomik yaptırımımızı delecek bir süper tanker yollama anlaşması yaptın ama nerede olduğunu ve Nereye gittiğini bilmiyorsun, öyle mi? Open Subtitles هل توسطت في إتفاقٍ لتمويل ناقلةَ نفطٍ؟ لتكسر عقوبتنا الإقتصادية مع روسيا؟ ولا فكرة لديكَـ عن مكانها أو مكان توجهها؟
    Nerede olduğu hakkında fikirleri var mı? Open Subtitles هل لديهم أي فكرة عن مكانها ؟
    Nerede olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Open Subtitles هل لديكِ أدنى فكرة عن مكانها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more