Valizimizi gözümün önünden ayırmamamı ve isim etiketini kaybetmememi söyledi | Open Subtitles | بأن أبعد حقيبتنا بعيداً عن نظري ولا تضيع شعار حقيبتك |
Bones, seni kimin öldürmek istedigini ögrenene kadar seni gözümün önünden ayıracak degilim. | Open Subtitles | كتلة العظام, لن أدعك تغيبين عن نظري إلى أن أعرف من يحاول قتلك |
Onun yerinden olsaydım seni gözümün önünden bir saniye bile ayırmazdım. | Open Subtitles | و لو كنت مكانه لم أكن أدعك تغيبين عن نظري لثانيه |
Çekip Colorado'ya gittim ve her şey aklımdan ve görüş alanımdan çıkmıştı. | Open Subtitles | وكل شيء كان بعيداً عن نظري وبعيداً عن العقل، |
Seni asla gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أدعكِ تغيبينَ عن نظري مجدّدًا. ماذا؟ |
Üzgünüm bayan, onu buraya getirmem emredildi. Bu onu gözümün önünden ayırabileceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | آسف سيدتي طلب مني إحضاره هنا لكن لا يعني إبعاده عن نظري |
Bu küçük altın madenini gözümün önünden ayıramam. | Open Subtitles | لن أدع منجم الذهب الصغير هذا أن يغيب عن نظري |
Kimse gözümün önünden ayrılmasın. | Open Subtitles | لا مزيد من المفاجآت من هذه اللحظة لن يبتعد احد عن نظري |
Sizi bir daha gözümün önünden En iyi arkadaşlarımsınız. | Open Subtitles | لن أترككم تغيبون عن نظري مرة أخرى أبدا، أنتم يا رفاق أفضل أصدقائي |
Babanız sizi bana emanet etti ve eve dönene kadar gözümün önünden ayrılmayacaksınız. | Open Subtitles | وهذا يعني ، إلى أن يعود للبيت لن أترككم تغيبوا عن نظري |
Ben olmadan kimseyi sorgulayamaz, ölü bir Müslüman'a dokunamaz, gözümün önünden kaybolamazsınız. | Open Subtitles | لايمكن سؤال أي شخص بدون حضوري أو لمس مسلم ميت أو الغياب عن نظري للحظة |
Tüm cevapları bilen kişisin. Seni gözümün önünden ayıramam. | Open Subtitles | أنت الرجل الذي لديه كل الإجابات، لن أدعك تغيب عن نظري |
Bundan sonra, bunu gözümün önünden çek, yada ben giderim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، ابعد هذا عن نظري وإلا سأرحل |
Bunun için fazla yaşlıyım. Şimdi çekilin gözümün önünden. | Open Subtitles | انا عجوز جداً على هذا الأن ابتعدوا عن نظري |
Bu dakikadan itibaren iki dakikalığına bile olsa gözümün önünden ayrılmayacaklar. | Open Subtitles | أن لن أدعهم يغيبون عن نظري ولو لثانيتين لا شيء يعيد إلي الماضي |
Benim sorumluluğumdasınız. Sizi gözümün önünden ayıramam. | Open Subtitles | أنتم مسئوليتي الآن، لا أستطيع ترككم تغيبون عن نظري |
Söylediğim gibi, şahsen garanti ediyorum ki gözümün önünden ayrılmayacak ve gecenin geri kalanında bir damla alkol almayacak. | Open Subtitles | كما كنت أقول , أضمن لك شخصياً أنها لن تغيب عن نظري أو تتناول المزيد من الكحول طوال هذه الليلة |
görüş alanımdan uzak durun. | Open Subtitles | فقط ابقوا بعيدا عن نظري |
Birkaç dakikalığına görüş alanımdan çıkmış olabilir. | Open Subtitles | -ربما غاب عن نظري عدة دقائق |
Bir daha onu gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | سأحرص على ألا يغيب عن نظري مجدداً |
Seni bir daha gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | لن أدعك تغيبي عن نظري مرة أخرى |