Son zamanlarda, Bay Pamuk'un ölümü hakkında fikirleri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كانت تتحدث مؤخرًا كما لو أنها تعرف شيئًا ما عن وفاة السيد باموك |
Babanın ölümü hakkında hiç konuşmuyorsun. | Open Subtitles | أتعرفين، أنتِ لم تتحدّثي بحق أبدًا عن وفاة أبيكِ |
Amacanızın ölümüyle ilgili daha fazla şey anlatamam Bay Starks. | Open Subtitles | يؤسفني ألا يمكنني إخبارك المزيد عن وفاة عمك. |
Onu karısını ölümüyle ilgili bir hikaye ile kafaladı. | Open Subtitles | لقد عبئ رأسها بكلماته السخيفه عن وفاة زوجته |
Tenis toplarını fırlatan kişi Jenna Donovan'ın ölümünden sorumlu değil. | Open Subtitles | لديك التنس الكرة مطلق النار ليست مسؤولة عن وفاة جينا. |
Babamın ölümü hakkında konuşamam... dediğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرعندماأخبرتكأنني.. لم أستطع التحدّث عن وفاة أبي؟ |
Hala Alan Seagrave'in ölümü hakkında senden bir rapor alamadık. | Open Subtitles | نريد أن نحدثك عن وفاة "سيجريف" لم نتلقى تقرير الحريق حتى الآن |
Benim birtakım sorularım vardı... karınızın ölümü hakkında. | Open Subtitles | لدي بعض الأسئلة، أجل، عن وفاة زوجتك |
Ve neden bu görüşmeleri Amanda Straugh'un ölümü hakkında yalan söylemelerini gerektiren bir sır gibi tutuyorlar. | Open Subtitles | ولماذا يجعلون تلك المفاوضات سرية لدرجة أن يكذبوا عن وفاة "أماندا ستروه"؟ |
Sanıyorum ki Rainer'ın ölümü hakkında da bir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | اعتقد لا تعلمون شيئا عن وفاة رينير |
Ağabeyinin ölümü hakkında soru soran bir muhabir. | Open Subtitles | . إنّه صحفي يسأل عن وفاة أخينا |
Kocanızın ölümüyle ilgili birkaç sorumuz var. | Open Subtitles | فعل. واحد أو اثنين من الأسئلة التي تحتاج إلى وضع لك عن وفاة زوجك. |
Daniel Douglas Langston'ın zamansız ölümüyle ilgili herhangi bir soruyu Başkan yardımcısının ofisine havale et. | Open Subtitles | أحل أي أسئلة عن وفاة دانيال دوغلاس المأساوية إلى مكتب نائبة الرئيس |
Bize Madame Clapperton'ın ölümüyle ilgili bir şeyler söyleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تخبرينا بشئ عن وفاة السيدة" كلابرتون؟" |
Aynaya, annemin ölümüyle ilgili bir gazete kupürü yapıştırmış. | Open Subtitles | و ألصق مقالة عن وفاة والدتي على المرآة |
Drew'in ölümüyle ilgili hiçbir şey duymak istemiyor. | Open Subtitles | لا تريد ان تسمع بشيء عن وفاة درو |
Brody'nin peşindeyim. Walker'ın ölümüyle ilgili bir şeyler biliyor ve bunu gizliyor. | Open Subtitles | لقد كشفت أمر (برودي)، إنه يعرف شيئاً عن وفاة (واكر)، ويتستّر عليه |
300.000 arkadaşınızın ölümünden sorumlu olmak istiyor musunuz? | Open Subtitles | لكى تكونوا مسؤولين عن وفاة 300,000 من رفاقكم؟ |
Her neyse, o kısmen de olsa erkek arkadaşın ölümünden sorumlu. | Open Subtitles | بأي حال , هو جزئياً مسؤول عن وفاة الصديق |
Üç ay önce babanızın ölümünü günlük telgrafta okudum. | Open Subtitles | منذ ثلاثة اشهر, قرات عن وفاة والدك فى صحيفة الدايلى تلغراف, |
Polis, Şef Ki Ho Sang'ın dokuz kişinin ölümüne sebep olduğunu düşünüyor ve cezasının işlediği suça karşılık yeterli olmadığını savunuyor. | Open Subtitles | ويعتقد المحققون أن الرئيس هو كي سانج هو المسؤول عن وفاة تسعة رجال وأن عقوبته ليست شديدة بما يكفي لارتكابه هذه الجريمة. |
- Ephraim Clausen Hannah' ın öldüğünü eşine hiç söylememiş. | Open Subtitles | افرايم كلاوسن لم يخبر زوجته عن وفاة هانا |