"عواقب وخيمة" - Translation from Arabic to Turkish

• ciddi sonuçları
• sonuçlarına katlanırsın
• sonuçlarının ciddi
• çok kötü sonuçları
• kötü sonuçlara
• korkunç sonuçları

Bu adamı davadan almanızı talep ediyorum yoksa ciddi sonuçları olacak.
أطالب بإبعاد هذا الرجل عن القضيّة وإلا فستكون هناك عواقب وخيمة

Ve bunun çok ciddi sonuçları olacaktır.
سأعرف من سرّب الأمر, وستكون هنالك عواقب وخيمة

İşleri yürütmeye çalışıyoruz. Dinle, kızlarımdan biriyle bir daha öyle konuşursan ciddi sonuçları olacak.
اصغ , اذا تحدثت لاحدى بناتي هكذا ستكون هناك عواقب وخيمة

Bunu bana yapamazsın. Beni görmezden gelmeye devam edersen, sonuçlarına katlanırsın.
لا يمكنك فعل هذا بي إذا أستمريت بتجاهلي سيكون هناك عواقب وخيمة

Bana sataşınca sonuçlarının ciddi olacağının... Ahhh! duyulmasını istiyorum..
أريد أن تنتشر الأخبار انك إذا هاجمتني ستكون هنالك عواقب وخيمة

Ve tedavisiz, bağımlılığın büyük ve çok kötü sonuçları oluyor.
وفي حالة عدم معالجة الإدمان، فإن له عواقب وخيمة وضخمة

Çok kötü sonuçlara yol açacağını bildiği halde o insanları öldürdü.
لقد قتل هؤلاء الناس لقد كان يعرف أنه سيكون هناك عواقب وخيمة

O zamanlar bilmesek de, bu hareketin ilerleyen haftalarda korkunç sonuçları olacaktı.
إجراء لم يعرف أحد أن سيكون له عواقب وخيمة في الأسابيع اللاحقة

Ya da ciddi sonuçları önlemek için soğan suyu ve bütün bu olanlardan annene bahsetmene de hiç gerek yok.
أو عصير البصل لمنع حدوث عواقب وخيمة وليس هناك داعِ لإخبار والدتك حيال هذا

Üstelik bu sadece utanç verici değil aynı zamanda ciddi sonuçları da olabilir.
وهذا لا يـُـسبب الأحراج فقط قد يحـَـمل معها عواقب وخيمة

Karl, bu duyulursa, bırak evlenmeyi başka ciddi sonuçları olabilir.
كارل" ، إن أعلنا علاقتنا" .. ناهيك عن زواجنا ستكون هناك عواقب وخيمة قد لا تتحدث معي "سوزان" مرة أخرى أبداً

Yaşadığı travmanın ciddi sonuçları oldu.
الحادث كان له عواقب وخيمة عليه.

Başarısızlığın ciddi sonuçları olacak.
ستكون هناك عواقب وخيمة لفشلكم.

D Vitamini eksikliğinin ciddi sonuçları olabilir.
نقص فيتامين"دي"قد يؤدى إلى عواقب وخيمة.

Bu sefer çok ileri gittin hanımefendi. Çöplüğüme girdin, sonuçlarına katlanırsın.
لقد تماديتى كثيرا هذه المرة ايتها السيدة لقد تعديتى على ارضى , وهذه له عواقب وخيمة

Adam, Dave şöyle söyledi, "ya söz verdiğin gibi gelirsin, ya da sonuçlarına katlanırsın."
يقول الرجل لـ(دايف): "من الأفضل أن تُوفِي، كما وعدت، وإلاّ ستكون هُناك عواقب وخيمة".

Bana sataşınca sonuçlarının ciddi olacağının, duyulmasını istiyorum.
أريد أن ينتشر الخبر بأنك ,إذا اتيت لتجابهني فستكون هناك عواقب وخيمة

Düşmanlarımız ufak bir çatlak dahi bulabilirlerse bunun çok kötü sonuçları olur.
لو استطاع أعدائنا أن يجدوا شق صغير واحد سيكون للأمر عواقب وخيمة

Bir İspanyol vatandaşına elinizi sürerseniz çok kötü sonuçları olur.
أحذرك. إذا قمت بمس المواطنيين الإسبان, ستكون هنالك عواقب وخيمة.

Ama 2000 yılında İzlanda hükümeti önce çevre, sonra da ekonomi için çok kötü sonuçlara yol açacak olan bir deregülasyon politikasını benimsedi.
لكن في عام 2000 بدأت الحكومة الأيسلندية بإلغاء سيطرتها على معظم المجالات مما أدى إلى عواقب وخيمة أثرت على المناخ ثم الاقتصاد

Diyelim ki farklı seçimler yapmanın korkunç sonuçları olabilir. Hak veriyorum.
وللإعتراف، ربما يكون هناك عواقب وخيمة للقيام بخيارات مختلفة، سأقدمُ لكم هذا.