"Yakında Gretna'dan karı-koca olarak dönmelerini bekliyoruz. | Open Subtitles | نتوقع عودتهم من جريتنا قريبا، كزوج وزوجة. |
Bu piç kuruları gelecek diye beklemekten bıktım. Yemin ederim, dönmelerini istiyorum artık. | Open Subtitles | لقد مللت من انتظار هؤلاء الاوغاد اقسم انني اتمنى عودتهم |
Ya da dönüş yolunda öldürülmüşlerdir onların her şeyi olan çocuklarına dönerken? | Open Subtitles | او هل قتلوا في طريق عودتهم الي الابنة التي تعني كل شي لهم ؟ |
Arabalarına dönmeden önce ayakkabılarını atmak zorunda kalmıştılar zira görebileceğiniz en iğrenç çamurla kaplanmışlar. | Open Subtitles | لقد أضطروا لرمي احذيتهم قبل عودتهم بعرباتهم لأنها كانت مغطاه باكثر وحل مثير للاشمئزاز |
Geri dönüşlerini hazırlamak adına mültecilerin çok zamanı var. | TED | لدى اللاجئين الكثير من الوقت ليستعدوا من أجل عودتهم. |
"Tatilden dönen Berlinli aileye kötü sürpriz." | Open Subtitles | مفاجأة كريهة لعائلة برلينية، عند عودتهم من الإجازة، |
Saha ofislerine döndükten sonra elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لن يكون عندنا فرصة بمجرد عودتهم إلى العمل الميداني |
Tek yapabileceğimiz sapasağlam dönmeleri için bekleyip dua etmek. | Open Subtitles | ليس بامكاننا الا الانتظار والدعاء من اجل عودتهم سالمين |
Ama onlar gittiği zaman Gavin sadece dönmelerini bekleyebilirdi. | Open Subtitles | كانت رهنٌ بتركهم مواقعهم ثم إنتظارهم إلى حين عودتهم |
Bu durum eve başları dik dönmelerini sağlayacak. | Open Subtitles | سيتيح لهم الحفاظ على ماء الوجه عند عودتهم لوطنهم |
Şehirlere atmadıkları bombaları dönerken atıyorlar. | Open Subtitles | هم ذاهبين إلى المدينة و يسقطونها في طريق عودتهم |
Şehirlere atmadıkları bombaları dönerken atıyorlar. | Open Subtitles | هم ذاهبين إلى المدينة و يسقطونها في طريق عودتهم |
Tunalar Geri döndüler, döndükleri zaman NASA’nın sayısal okyanusunda mavi yüzgeçlileri mavi renkte, koridorlarında karşıya geçerken batı pasifiğe dönerken görebilirsiniz. | TED | يعودون ، وعند عودتهم هنا في محيط ناسا الرقمي يمكنك رؤية زرقاء الزعانف باللون الأزرق وعبر ممراتهم تعود إلى غرب المحيط الهادئ |
Onlar dönmeden önce bulalım haydi. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نجده قبل عودتهم |
Git, hemen, onlar Geri dönmeden önce. | Open Subtitles | اذهب، الآن قبل عودتهم |
Gold'u uyarabilmek için sıvışıp gitmiş olmalı. Onlar dönmeden buradan gitsek iyi olur. | Open Subtitles | لا بدّ أنّها تسلّلت وعلى الأرجح لتحذّر (غولد)، علينا الرحيل قبل عودتهم |
Davulcularının dediğine göre, askerler insanlarını sürüp Geri dönememeleri için köylerini yakıyormuş. | Open Subtitles | قام الجنود بإعتقال شعبهم واقتادوهم في مسيرات وقامو بحرق قراهم لكي لا يجدوا بيوت لهم حين عودتهم |
Öyle bir anlaşma kabul ettirdim ki onları Geri almazsam olmaz. | Open Subtitles | مع هذه الصفقة جعلتهم يعودون, لا استطيع تحمل عدم عودتهم |
dönen BIRLIKLERE KORKAK MUAMELESI YAPILDI, SAVAS HASIR ALTI EDILDI. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting\fs30}عقب عودتهم تمت معاملتهم كجبناء و تمت تغطية الأمر |
Evet, mesela, tatil için evlerine dönen göçmen işçiler için hususi trenler eklenirdi. | Open Subtitles | نعم على سبيل المثال... بالامكان تأجير قطار كامل للعمال المهاجرين عند عودتهم الى بلادهم ويجب ان تلتزم القطارات الخاصة بالجدول |
Stars ve Stripes gazetesi için çalışıyorum ve savaş gazilerinin eve döndükten sonraki iş bulma mücadeleleri hakkında bir yazı yazıyorum. | Open Subtitles | أعمل على قصة لبرنامج (ستارز آند ستريبس) الذي يدور حول أبطال الحرب الذي كافحوا لإيجاد وظيفة بعيد عودتهم إلى الوطن |
Tüm kadınlar eşleri döndükten sonra ne kadar farklı olduklarından bahsediyor ve bence de Clay'in yaraları bizi kutsadı. | Open Subtitles | ...كل النساء يتحدثن عن مدى اختلاف أزواجهن بعد عودتهم (وظننت أنه حتى مع إصابات (كلاي |
Bu sabah dönmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد حددوا عودتهم باكر صباح اليوم |
Hapisteyken bunu söylemek üzücüydü, sohbetlerinde tahliye olurken ne yapacaklarını duymaya alıştım, çünkü sokağa döndüklerinde ne tür suçlar işleyeceklerini konuşuyorlardı. | TED | من المحزن أن أقول أنه عندما كنت في السجن، كثيراً ما سمعت الرجال يتحدثون قبل إطلاق سراحهم عن الجرائم سيقومون بإرتكابها عند عودتهم إلى الشوارع. |