Bundan sonra, bir yerleşim biriminde kendi kliniğimizi kurmayı planlıyoruz. | Open Subtitles | بعد ذلك نحن نخطط لانشاء عيادتنا الخاصة في احد المواقع |
İlk kliniğimizi açtığımızda, ambulans gibi olacak. | Open Subtitles | عندما نفتتح عيادتنا الخاصة ستكون مثل الاسعاف |
Sanırım Bayan Johnson'la zamanında Washington Üniversitesi'ndeki laboratuvarımızda ve şimdiki kliniğimizde öncü ruhun fitilini ateşleyip yaptığımızın aynı şey olduğunu söylersem abartmış olmam. | Open Subtitles | أعتقد أنّه ليس من الترف القول أنّ في مختبراتنا في جامعة واشنطون والآن في عيادتنا الخاصة، |
İkimiz, birlikte, kendi kliniğimizde yeni bir başlangıç yaparız. | Open Subtitles | يُمكننا أنْ نبدأ بداية جديدة، كلينا في عيادتنا. |
Veronica bizim kliniğimize geldi ve sağlıkçılarla olan tüm karşılaşmalarına rağmen Veronica hâlâ hastaydı. | TED | جاءت فيرونيكا إلى عيادتنا وبالرغم من كل هذه المحاولات مع خبراء الرعاية الصحية لا تزال فيرونيكا مريضة |
Los Angeles'taki kliniğimizin reklâm çalışmaları için çok çalışıyor ama o da çok gelmek istiyordu. | Open Subtitles | لديها الكثير من العمل من أجل الاعلان عن عودة عيادتنا الى لوس انجلوس ولكنها كانت تود الحضور معي |
- Klinik ekibimizde aile hekimliğini bilen birisinin çok yardımı dokunurdu. | Open Subtitles | -مجلس إدارة عيادتنا يمكنه الإستفادة من رجل مثلك متدرب على العناية الأسرية |
Kliniğimiz bozuklukları tedavi etmek için tasarlandı ve tabii ki işimizin merkezinde bu, bu şekilde sürdürülmeli. | Open Subtitles | حسناً، عيادتنا متخصصة في علاج الإختلال الوظيفي... وبالطبع يجب أنْ يظل هذا ضمن محور عملنا. |
Kendi kliniğimizi açmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد فتح عيادتنا الخاصة. |
İkimiz, birlikte, kendi kliniğimizde yeni bir başlangıç yaparız. | Open Subtitles | يُمكننا أنْ نبدأ بداية جديدة، كلينا معاً. في عيادتنا الخاصة. |
Bayan Driscoll'un kızı Maya, 15 dakika kadar önce kliniğimizde intihar etmiş. | Open Subtitles | ابنة مس (دريسكول) (مايا) انتحرت في عيادتنا منذ 15 دقيقة |
7 yaşındaki Justin Senigar kliniğimize ağır otizm teşhisi konulmuş şekilde geldi. | TED | جستين سينغار البالغ من العمر سبعة اعوام أتى إلى عيادتنا بتشخيص لمرض التوحد الحاد |
Tüm bu çocuklar kliniğimize otizm veya dikkat dağınıklığı bozukluğu, mental gerilik, konuşma sorunları gibi şikayetlerle geldiler. | TED | كل هؤلاء الأطفال أتوا إلى عيادتنا بتشخيص مرض التوحد، اضطرابات عجز الانتباه والتركيز، تخلف عقلي، مشاكل لغوية. |
Golf sponsorluğuna ayırdığınız para ücretsiz kliniğimizin bütçesini karşılayabilir. | Open Subtitles | ميزانية رعايتكَ لجمعية محترفي الغولف يمكنها تغطية مصاريف عيادتنا الداخليّة |
Kendisi kliniğimizin öncüsü ve orijinal yatırımcısıdır. | Open Subtitles | زميل مبتكر رائد ومستثمر في عيادتنا. |
- Klinik geçen hafta aldı. | Open Subtitles | عيادتنا وصلتها الاسبوع الماضي فحسب |
Kliniğimiz Stamford'da. Oraya çok uzak değiliz. | Open Subtitles | عيادتنا في (ستانفورد) ليست بعيدة جداً من هناك |