Bunun senin hatan olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَعْرفَ ذلك هذا لَيسَ عيبَكَ. |
- Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | روز، تَعْرفُ هذا لَيسَ عيبَكَ. |
- Senin hatan değil Niles. | Open Subtitles | أَنا a خطر. - لا، النيل، هذا لَيسَ عيبَكَ. |
Burada yaşanan kötü şeylerin çoğu senin suçun. | Open Subtitles | أغلب الأشياءِ السيئةِ الذي يَحْدثُ هنا عيبَكَ. |
Bak Andy, eğer ataların köle sahibiydilerse bile bu senin suçun olmazdı. | Open Subtitles | النظرة، أندي، حتى إذا أسلافِكَ إمتلكَ العبيدَ، هو لَنْ يَكُونَ عيبَكَ. |
Senin suçun değildi. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. هذا كُلّ عيبي. |
Senin hatan değildi. | Open Subtitles | . هو كَانَ، هو ما كَانَ عيبَكَ. |
- Senin hatan değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |
Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | هذا لَيسَ عيبَكَ. |
Senin hatan değil, bu. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |
Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | هذا لَيسَ عيبَكَ. |
Son sefer senin hatan değildi. | Open Subtitles | لآخر مَرّة انه لَيسَ عيبَكَ |
Bu senin hatan değil. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |
Senin suçun değil ki. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |
- Senin suçun yok Niles. | Open Subtitles | النيل، هو لَيسَ عيبَكَ. |
- Senin suçun yok. | Open Subtitles | أوه، هو لَيسَ عيبَكَ. |
Don Cook'un ölümü senin suçun değil" demek olmalıydı. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ دون Cook ميتُ. " |
Senin suçun değil. | Open Subtitles | حقاً، هو لَيسَ عيبَكَ. |
Senin suçun yok. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |
Senin suçun yok. | Open Subtitles | هو لَيسَ عيبَكَ. |