'Ben hep buldum cunku o plajlari ile bir kusur olabilir. | Open Subtitles | لأنني وجدت دائما أن ليكون عيب واحد مع الشواطئ. |
Bu küçük planındaki bir kusur gözünden kaçmış. | Open Subtitles | هناك عيب واحد فى خطتك الصغيرة |
İyi ama planında bir kusur var. | Open Subtitles | هناك عيب واحد في خطتك. |
Tek bir kusurun var, aniden kontrolden çıkıveriyorsun. Bu gece örneğin. | Open Subtitles | إنك لا تملك سوى عيب واحد ، الطريقة التى بدأت بها فجأة أن تطلق الرصاص بشكل خارج عن السيطرة |
Yapma lütfen. Mutlaka mini minnacık da olsa bir kusurun vardır. | Open Subtitles | بحقك، لا بد أن لديكِ ولو عيب واحد صغير |
Teorinizde bir hata var ama dedektif. | Open Subtitles | ثمة عيب واحد في نظريتك أيها التحري |
Bu zevkli kış sporunun küçük bir dezavantajı yükse hızla çarpmaktır | Open Subtitles | هناك عيب واحد في تلك الرياضة الشتوية الرائعة هو التحطم نتيجة السرعة العالية |
- Ama bir kusur var. | Open Subtitles | ولكن هناك عيب واحد. |
Alt tarafı tek bir oda, tek bir kusur. | Open Subtitles | [يتنهد] وغرفة واحدة فقط، عيب واحد. |
Her güzel şeyin bir kusur vardır zaten. | Open Subtitles | كل شيء جميل له عيب واحد. |
Planında bir kusur var, Kate. | Open Subtitles | هناك عيب واحد في خطتك، كيت. |
Bu bir kusur - bir kusur? | Open Subtitles | لديه عيب واحد - عيب واحد ؟ |
Teorinizde bir hata var ama dedektif. | Open Subtitles | ثمة عيب واحد في نظريتك أيها التحري |
- Ama planında tek bir hata var. | Open Subtitles | هناك فقط عيب واحد في خطتك |
- Yine de bir dezavantajı var. | Open Subtitles | -ولكن لديه عيب واحد |