Senin doğum günün için aileyi bir araya getirmek konusunda ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | لقد أصرا على تجميع العائلة معاً من أجل عيد ميلادكِ |
Yani, hepimiz senin doğum günün için buradayız ve şimdi oturtulacağız. | Open Subtitles | , أقصد , كلنا هنا من اجل عيد ميلادكِ و سوف نجلس الآن |
doğum günün olduğunu biliyorum, bunu telafi edeceğim. Söz. | Open Subtitles | أعلم إنه عيد ميلادكِ ولكن سأعوضكِ، اعدكِ |
doğum gününü kaçırma, hiç birini. | Open Subtitles | لاتفوّتي عيد ميلادكِ, ولا أي واحد من أعيادكِ |
Bu bir doğum günü kutlaması, değil mi? | Open Subtitles | هذا غالباً إحتفال عيد ميلادكِ أليس كذلك ؟ |
Son zamanlarda böyle çok parti vermediğimizi biliyorum ve bu her şeyi düzeltecek de demiyorum ama Doğum gününde elim kolum bağlı oturamazdım. | Open Subtitles | اعلم اننا لم نكن نعمل الكثير من الاحتفالات مؤخراً وأنا لست أقول أنه سيصلح كل شيء لكن لم اتمكن من تجاهل عيد ميلادكِ |
doğum günün olduğunu biliyorum, bunu telafi edeceğim. Söz. | Open Subtitles | أعلم إنه عيد ميلادكِ ولكن سأعوضكِ، اعدكِ |
doğum günün için, alışveriş merkezine gittiğimiz günü sık sık hatırlıyorum. | Open Subtitles | عادتًا يكون في ذلك اليوم، عندما ذهبنا إلى المركز التجاري، في عيد ميلادكِ. |
doğum günün için sana aldığım bilezik anne. | Open Subtitles | السوار الذي أهديتكِ إيّاه في عيد ميلادكِ يا أمّاه. |
Umurumda değil... 100.doğum günün de olsa... ..sakın böyle bir eğlenceye gizlice girmeye kalkma bir daha. | Open Subtitles | لا أحفل وإن كان عيد ميلادكِ الـ100، إيّاكِ أن تنسلّي إلى حفلٍ هكذا ثانيةً. |
Baloda en çok sen konuşulacaksın. Ve bunun nedeni sadece doğum günün olmayacak. | Open Subtitles | ستكونين محطّ حديث الحفلة و ليس لأنّه عيد ميلادكِ فقط. |
Ve sonra doğum günün olduğunu hatırladım, | Open Subtitles | وبعد ذلك، عندما علمتُ بأن اليوم عيد ميلادكِ. |
Tanrım, doğum günün için seni daha güzel bir yere götürebilirdim. | Open Subtitles | يا إلهي، كان عليّ أن آخذكِ إلى مكانٍ ألطف بمناسبة عيد ميلادكِ. |
Bu sabah kendimi zinde hissediyordum ve en azından, doğum gününü kaçırmamı telafi edecek bir şey yapayım dedim. | Open Subtitles | شعرت بنشاط اسثنائي هذا الصّباح وهذا أقل ما يمكنني تقديمه لتفويت عيد ميلادكِ |
Bu yıl en güzel doğum gününü geçirmeni sağlayacağım. | Open Subtitles | هذا العام، سأجعل عيد ميلادكِ الأفضل على الإطلاق. |
Sen doğum gününü herkesin yılın en sevdiği günü ilan etmiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ قبلاً أنّ يوم عيد ميلادكِ هو أسعد أيامكِ في السنة. |
Kocan, doğum günü hediyelerini benzinciden almaya başlayacak. | Open Subtitles | .. سيبدأ زوجكِ بشراء هدايا عيد ميلادكِ من مغسلة السيّارات |
Yarın geceki doğum günü partinde istediğin kadar kek yiyebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنُ أَنْ تَأخُذَي كُلّ الكيك ليلة الغد في حفلة عيد ميلادكِ. |
Aslında, bu sana Doğum gününde verdiğim kartın aynısı. | Open Subtitles | في الحقيقة، أعتقد إنها نفس البطاقة التى اعطيتها لكِ في عيد ميلادكِ |
Tek istedigin dogum günün için New Orleans'a gidip gezmek yerine ispanak salatasi yemek mi? | Open Subtitles | كل ما تريدينهُ في عيد ميلادكِ هو سلطة السبانخ بينما بإمكانكِ أن تذهبِ في رحلة إلى "نيو أورلينز"؟ |
Doğumgününde pastanı mahvetti... | Open Subtitles | .هي مَن أفسدت كعكة عيد ميلادكِ |
Bu senin doğumgünün. Birlikte rahatça bir doğumgünü geçirelim. | Open Subtitles | انه مازال عيد ميلادكِ رغم ذلك نريد أن ننعم بعيد ميلاد لطيف ومريح |