"عين واحدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek gözü
        
    • tek göz
        
    • bir gözü
        
    • bir gözün
        
    • tek gözlü
        
    • bir göz
        
    • bir gözüm
        
    • tek bir
        
    • tek gözüm
        
    • bir gözünün
        
    tek gözü kısık bir adam. Belinde bir kılıç var. Hem de uzun bir kılıç. Open Subtitles لديه عين واحدة فقط، كان يتقلد سيفا قاطعا سيف طويل
    Onu gördüm. tek gözü kocaman açıldığına göre o da beni görmüş olmalı, anne. Open Subtitles رأيته وانه أكيد رآني رأسه له عين واحدة كاملة، ماما
    - Mumyanın sadece tek bir gözü var. - Hem tek göz hem de topal. Open Subtitles ـ المومياء لديها عين واحدة ـ عين واحدة و تعرج
    Bir çift kedinin ise bir tane başı bir gözü, bir gözü bir ayağı, bir ayağı, bir ayağı ve bir ayağı daha vardır. Open Subtitles القطة ذات النظام الثنائي لديها رأس واحد عين واحدة ..
    bir gözün açık uyusan iyi edersin, bayım. Open Subtitles من الافضل لك ان تنام مع عين واحدة مفتوحة سيدي
    O zaman hepimiz... ...tek gözlü maymun mu oluyoruz? TED بحيث نغدو جميعاً قردة .. بعينتين إثنتين .. بدلا من عين واحدة .. أي مزدوجي المعاير
    Örneğin, deniz kestanesi büyük tek bir göz gibi hareket eden dikenli bedeniyle gerçekten de görebilir. Open Subtitles على سبيل المثال, يمكن للقنفذ البحر أن يرى من خلال جسمه الشائك الذي يعمل بمثابة عين واحدة كبيرة.
    Ben her zaman bir gözüm açık uyurum. Open Subtitles فأنا أنام بعين مفتوحة فكما تعلم لدى عين واحدة
    Birisi bir şeye bakmak istediğinde elden ele dolaştırdıkları bu göz hariç, hiçbirinin gözü yoktur, bu yüzden o tek gözü paylaşmak zorundadırlar. Open Subtitles لا تملك إحداهن عيون عدا عين واحدة يمررنها لبعضهن البعض حينما ترغب إحداهن لتلقي نظرة على شيء، فعيلهن أن يتشاركونها.
    Sadece tek gözü renk körü olan bir hastan olmuş muydu hiç? Open Subtitles هل صادفت مريضاً، مُصاب بعمى ألوان في عين واحدة فقط ؟
    Turuncu uzaylının kafasının ortasında tek gözü var. Open Subtitles الرجل الفضائي البرتقالي الذي يملك عين واحدة في المنتصف.
    - Mumyanın sadece tek bir gözü var. - Hem tek göz hem de topal. Open Subtitles ـ المومياء لديها عين واحدة ـ عين واحدة و تعرج
    Onları deli gibi seviyorum. tek göz açıcı deli gibi. Open Subtitles يروق لي جنونها جنونها عندما تغمض عين واحدة
    - tek göz, tek dirsek. O kadar trajik değil. Open Subtitles أنا آسفة- لدى عين واحدة ومرفق واحد,شئ ليس مأسويا-
    Ah, Anladım. "Gözümü" çünkü bir gözün var. Open Subtitles أجل فهمت, غلق العين لأن لديك عين واحدة
    - Tamam. bir gözün onda, diğeri disarida. Open Subtitles عين واحدة عليه، والعين آخر مراقبة
    Bahse girerim Leela kendini tek gözlü iyi bir adama saklıyor. Open Subtitles أراهن على أن "ليلا" تدخّر نفسها لرجل لطيف ذي عين واحدة.
    Sadece bir göz, size bakıyor ve yüzdeki diğer her şey göz ardı ediliyor. Bu sadece bakışı izole edilmiş bir element olarak algılamak için. TED عين واحدة فقط ، تنظر إليك ، والقضاء على كل شيء آخر عن الوجه. ولكن مجرد أن تنظر نظرة بطريقة معزولة كنوع من ، بوصفها عنصرا.
    bir gözüm ufukta, bir gözüm gerçeğin üstünde, ve bir gözüm de hepinizin üstünde. Open Subtitles ,بعينٍ واحدة على الأفق ,عين واحدة على الحقيقة وعين واحدة عليكم جميعاً
    Beni yatağımda bıçaklayacağı için, tek gözüm açık uyuyorum ben. Open Subtitles أبقي عين واحدة مفتوحة عندما أنام لأنها ستقوم بطعني في سريري
    Şapkasını çok şık bir şekilde bir gözünün üzerine indirirdi ve çok nazik görünürdü. Open Subtitles كان أنيق الملبس ارتدى قبعته فوق عين واحدة وسيم جداً و..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more