- Hayır. Bu adamlar o muhitin hakimi. Her yerde gözleri vardır. | Open Subtitles | كلّا، أولئك الرجال مستحوذين على هذا الحي وسيكون لديهم عيوناً بكل مكان |
Birinin gözleri dünyadaki tüm üzüntüyü barındırır. | Open Subtitles | في حين أن نوعا ً آخر يملك عيوناً تتسع لحزن العالم |
Işığı yansıtan gözleri vardır böylece geceleri, sanki parlıyorlarmış gibi görünürdü. | Open Subtitles | تملكُ عيوناً تعكس الضوء، فتبدو متوهّجةً في الليل. |
gözleri varsa. Tamam. | Open Subtitles | إن كان لديهم عيوناً .. حسناً ، إنه لطيف |
Uskumruların gözleri özellikle maviye ve morötesi ışığa duyarlı olduğu için bu renkler onları şaşırtır, yakalanmalarını kolaylaştırır. | Open Subtitles | ليصبح مقلما بلون أزرق فاتح. لأن أسماك الإسقمْرِيّ تمتلك عيوناً حساسةً بشكل خاص للونين الأزرق وفوق البنفسجي، فإن ألوان هذه السمكة تربكها. |
Kırmızı, boncuk gibi gözleri vardı. | Open Subtitles | كانوا يملكون عيوناً حمراء خرزية |