saç kılları, kan örnekleri, kesik tırnaklar, elbise parçası | Open Subtitles | ألياف شعر، عيّنات دم أظافر مقلّمة، قطعة من قميصه |
kampınızın içine sızdı ve kan örnekleri toplamaya başladı. | Open Subtitles | أحدنا قام باختراق مخيّمكم و بدأ في أخذ عيّنات دم |
Karbondan Numune almak için kullanabileceğim bir şeyiniz var mı? | Open Subtitles | ألديك أيّ شيءٍ بإمكاني استخدامه لأخذ عيّنات من الكربون؟ |
Kısa devre yüzünden laboratuvar dolabı bozulunca 56 cinayet ve 16 tecavüz kan örneği bozuldu gitti. | Open Subtitles | أتتعطّل ثلاّجة مختبر لمجرّد انقطاع بالتيّار الكهربائي؟ عيّنات دم من 56 جريمة قتل و 15 جريمة اغتصاب تحجّرت |
Bilmiyorum. Kan örneklerini kanıt odasına ellerimle kilitlemiştim. | Open Subtitles | لا أدري، قد أدخلتُ عيّنات الدّم إلى قسم الأدلّة بنفسي |
Sayın bakanım, yaratıktan alınan numuneleri incelemek üzere birçok uzman getirttik. | Open Subtitles | سيّدتي الوزيرة، لقد أحضرنا أخصّائيين عدّة، ليحلّلوا عيّنات النسيج التي إستخلصناها من الكائن |
Bazı bilimsel örnekler almak için geldik. Sizin için bir sakıncası yoksa. | Open Subtitles | نحن هنا لكى نحصل على عيّنات علمية و حسب |
Bu yemekler mönüyü seçmen için Örnek olarak getirildi sana. | Open Subtitles | المواد الغذائية عبارة عن عيّنات لمساعدتك على إختيار قائمة طعامك |
Son on gün içerisinde işlenmiş cinayetlerin örnekleri... | Open Subtitles | ولوج عيّنات من جرائم وقعت خلال العشرة أيام المنصرمة |
Aldığımız DNA örnekleri üç farklı yaşam biçimi temsil ediyor. | Open Subtitles | عيّنات الحمض النووي التي أخذناها يبدو أنها تمثّل ثلاثة أشكال حياة مميّزة |
Dondurucu bozuldu. Dört aylık kan örnekleri gitti. | Open Subtitles | تعطّل المُجمِّد وفقدنا 4 أشهرٍ من عيّنات الدم |
Dünyanın her tarafından, en yatkın örnekleri buraya getirdik; böylece büyük bir evrimsel sıçrama olacaktı. | Open Subtitles | أنني قمت بجمع عيّنات بإمكانيات عظيمة من جميع أنحاء العالم وقمت بتسريع عملية التطور دفعةً واحدة |
Listedeki herkesten kan, saç ve doku örnekleri alınacak. | Open Subtitles | خلال الأيّام القليلة المقبلة ، ستأخذ جماعتي عيّنات من الدمّ والشعر والأنسجة |
Ne yaptığınızı biliyorum. Numune alıyorsunuz. Ben de işin içinde olmak istiyorum. | Open Subtitles | أعرف ما هذا، أنتم تأخذون عيّنات صخريّة أريد أن أكون جزءًا من هذا |
Birkaç telefon görüşmesi yapacağım. Yarın geri döneriz. Numune almamız gerek. | Open Subtitles | سأقوم ببعض الإتصالات وسنعود غدًا، علينا إحضار عيّنات |
Korkarım Numune tesliminde birkaç gecikme vardı, bu yüzden kanını tam kapsamlı tahlil etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أخشى أنّ تسليم عيّنات الدماء لم يكن منتظماً، لذا... نحتاج لإجراء فحص شامل. |
Alışveriş merkezinde asgari ücret için yoğurt örneği dağıtmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أوزّع عيّنات زبادي مجمّد بالمركز التجاري |
Kan örneği alarak, alkol ve uyuşturucu için test edeceğim. | Open Subtitles | سآخذ عيّنات من دمك لأجري عليها اختبار المخدّرات والكحول. |
Şu an o kan örneklerini veya yeni bir delil bulmak için 24 saatimiz var. | Open Subtitles | لإيجاد عيّنات الدم هذه أو إيجاد دليل جديد |
Polis Jaeger'in vurulduğu yerdeki kanıtları ve anormallik gösteren kan örneklerini aldı. | Open Subtitles | وجدتِ إرتباطًا أخذت الشرطة دليلًا من المكان الذي قُتل به و أظهرت عيّنات الدم بعض الغرابة بالخلايا |
Toprak numuneleri topluyorum. | Open Subtitles | أجمع عيّنات التربة |
Toprak numuneleri topluyorum. | Open Subtitles | أجمع عيّنات التربة |
Yanımda örnekler var. Belki bu yardımcı olur. | Open Subtitles | حسناً، لديّ عيّنات ربما هذا سيساعدك |
Belki de sadece gezegenimizden Örnek topluyorlardı. | Open Subtitles | ربّما كانوا يجمعون عيّنات فحسب من كوكبنا |
Fakat sonuçları, saç ve kemik örnekleriyle karşılaştırdığımda negatif çıktı, Roger uyuşturucu kullanmıyormuş. | Open Subtitles | ولكن عندما فحصتُ النتائج من عيّنات شعره وعظامه ، أتت النتيجة سلبيّة -روجر) لم يتاجر بالمخدّرات) |