"عَرفتُ بأنّه" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyordum

Bir yerlere yazdıklarını biliyordum.
عَرفتُ بأنّه سَيكونُ لديهم مكتوب في مكان ما

Tüm bu olanların yanlışlıkla yapıldığını biliyordum.
عَرفتُ بأنّه كَانَ كُلّ حالة الهويةِ المخطئةِ.

Joel'e Sadie'nin balık olmadığını söylediğin an hazır olduğun anlamına geldiğini biliyordum.
اللحظة أخبرتَ جويل بأنّ سادي ما كَانتْ سمكة، عَرفتُ بأنّه قُصِدَ أَنْ يَكُونَ.

Bunun hakkında bir içgüdün olduğunu biliyordum.
عَرفتُ بأنّه سَيكونُ لدَيكَ غريزةُ لهذهـ.

O kadar karışık olmayacağını biliyordum.
عَرفتُ بأنّه لَن يَكُونَ بذلك التعقّيدَ.

Uyandığımda, bunun bir rüyadan öte bir şey olduğunu biliyordum.
عندما إستيقظتُ، عَرفتُ بأنّه كَانَ أكثر مِنْ حلم.

Altında karanlık ve uğursuz bir şeyler olduğunu biliyordum ama bu kapkaranlık ve aşırı kötü niyetli bir durum.
عَرفتُ بأنّه يبدوا مُظلماً وشرّيرَ لكن هذا أظلمُ , أشرّ

Sorun olmayacağını da biliyordum çünkü bu adam bocalarsam diye, benim yanımdaydı.
وأنا عَرفتُ بأنّه كَانَ سَيصْبَحُ غرّمْ لأن هذا الرجلِ سَيَكُونُ هنا لمَسْكي إذا تَعثّرتُ.

Ben diğer işlerle meşgulken seni meşgul edeceğini de biliyordum.
عَرفتُ بأنّه يَبقي إحتللتَ بينما آي .. . مُسْتَمْرّة بالمشاريعِ الأخرى،

Sanki şöyle diyor: Geleceğini biliyordum ve işte geldi.
كما لو انها تقول، "عَرفتُ بأنّه سيأتيوالآن،انظر،انهآتي "

- Anlamını bildiğini biliyordum.
عَرفتُ بأنّه عَرفَ ما بأنّ عَنى.

Bir başkasıyla... ilişkisi olduğunu biliyordum.
عَرفتُ بأنّه كَانَ... هو إرتبطَ بشخص آخر.

Bunu o an yapmam gerektiğini, tek fırsatımın bu olduğunu biliyordum ve onu öldürmek zorunda olduğumu anladım.
وأنا عَرفتُ بأنّه كَانَ لِزاماً عليهِ أَنْ يَكُونَ ثمّ، ذلك تلك كَانتْ فرصتَي الوحيدةَ. ولذا، قرّرتُ بأنّني كان لا بُدَّ أنْ أَقْتلَه.

Tabiî ki evli olduğunu biliyordum.
بالطبع عَرفتُ بأنّه تُزوّجَ.

Burada olmayacağını biliyordum.
عَرفتُ بأنّه لم يكن بالداخل.

biliyordum, o gerçek!
عَرفتُ بأنّه كَانَ حقيقيَ!