"عُشر" - Translation from Arabic to Turkish

    • onda birini
        
    • onda biri
        
    • onda bir
        
    • onda birinden
        
    • saniyenin onda
        
    Eğer kendileri öldükten sonra ailelerinin sizin korumanız altında rahat yaşamalarını istiyorlarsa, mülklerinin onda birini size bırakmalılar. Open Subtitles لو أرادو أن يتمتع عائلاتهم بحمايتك بعد موتهم، فيجب أن يتركو عُشر ملكيّاتهم لك.
    1,5 km karelik alanın yalnızca onda birini kullanarak ihtiyaçlarını temin edebilir. Open Subtitles بوسعه سد احتياجاته باستخدام عُشر ميل مربع من الأرض.
    Adam öldürmek için harcadığın zamanın onda birini kitap okumaya ayırsaydın kesinlikle sana çok büyük faydası olurdu. Open Subtitles لو أخذت عُشر الوقت الذي تمضيه بقتل الناس وكرسته لقراءة الكتاب بين الحين والآخر .أظن حقاً بأنك ستنتفع ألا تظن كذلك؟
    Bir kilometresinin maliyeti metro istasyonununkinin onda biri kadardır. TED تكلفة الكيلو متر من هذه تساوي عُشر مترو الانفاق
    Yani, neredeyse onda bir fark var, seninkiyle aynı hızda. Open Subtitles تقريباً بمقدار عُشر سرعة الكيلو متر في الساعة نسبةً لسرعتك
    Mısır şu anda küresel mahsul üretiminin onda birinden fazlasını oluşturuyor. TED تحتل الذرة حاليًا أكثر من عُشر إنتاجنا العالمي من المحاصيل.
    Todorov bize der ki, saniyenin onda birinde, bir insanın yüzü hakkında bir yargıya varabilirz. TED تودوروف يخبرنا بأن، في عُشر ثانية، يمكننا الحكم على وجه شخص ما.
    Belki de kızına sadece voleybolcu ikizlerine verdiğin ilginin onda birini verseydiniz onu gerçekten tanımış olurdunuz. Open Subtitles ربما لو كنتِ أعطيت لإبنتك عُشر قدر إهتمامك بتوائم الكرة الطائرة لربما كنتِ تعرفيها فعلاًً.
    Herkül, eğer hayvanların onda birini alabilirse bir günde temizleyeceğini söyledi. TED فوعده "هرقل" بأن ينظفها في يوم واحد إن أعطاه عُشر ثروته الحيوانية.
    Benim korkumun onda birini bilseydin adamım, bana samimi olarak teşekkür ederdin. Open Subtitles لو عرفتَ عُشر الخوف يا رجل... لقدّمتَ لي شكراً صادقاً
    Babam Tanrı'nın lütfuna nail olmak istemişti bu yüzden toprağının onda birini kiliseye vakfetti. Open Subtitles -أراد والدي التصالح مع الرب لذا كرّس عُشر أراضيه للكنيسة
    onda birini tamamladık. Open Subtitles قطعنا عُشر الطريق .
    Bu yaprakların tabanı her seferinde, milimetrenin onda biri hassaslıkla aynı yere oturmalı. TED قاعدة تلك البتلات يجب أن تنتقل كل مرة إلى نفس المكان في حدود عُشر المليمتر
    Bu sınamayı 16 kez yaptık ve 16 kez, milimetrenin onda biri hassaslıkla tam olarak aynı yere geldi. TED أجرينا هذا الاختبار 16 مرة، وفي الـ 16 مرة، انتقلت إلى نفس المكان تمامًا إلى عُشر المليمتر.
    Yarımdan veya çeyrekden bahsediyor olmamız gerek, enerjinin onda biri. TED ينبغي لنا أن نتحدث عن نصف، أو ربع، أو عُشر محتوى الطاقة.
    1,3 milyar yıl önce çok uzak bir galakside iki kara delik, spiral hâlinde kenetlendiler ve engellenemez bir şekilde birbirlerine doğru düştüler ve çarpıştılar, onda bir saniyede üç güneşe değer miktarda maddeyi saf enerjiye dönüştürerek. TED منذ 1.3 مليار عاماً في مجرة بعيدة جداً إثنان من الثقوب السوداء قد حُبسوا في دوامة ساقطين بلا هوادة كل منهم فى اتجاه الآخر و اصطدما محولة بقيمة تعادل ثلاثة شموس إلى طاقة نقية في عُشر من الثانية
    Bazı yerler doğunun yağmur ormanlarına düşenin onda birinden daha az yağmur alır. Open Subtitles تحظى بعض الأنحاء بأقل من عُشر الأمطار الهاطلة على غابات الشرق المطيرة
    Aktivasyonla saldırının gerçekleşmesi arasında saniyenin onda birinden az süre geçer. Open Subtitles "تستغرق أقلّ من عُشر ثانية لشنّ هجوم بعد تنشيط تلك القدرة"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more