- 16. yy. geleneklerine göre kötü ruhları kovma temelli bir tatil. | Open Subtitles | إنّها عُطلة مبنيّة على تقليد من القرن السادس عشر لطرد الأرواح الشريرة. |
tatil. Güneşin, sörfün ve renkli halkımızın keyfini çıkarıyor. | Open Subtitles | ، كان في عُطلة ، يستمتع بالشمس يتزلج و كل ما نفعله |
Baskı? Baskı. Evet, Sevgililer günü... kendisine tatil dedirttiği için bile utanmalı. | Open Subtitles | استغلال أجل، عيد الحب يجب أن يخجل حتى من أن يدعو نفسه عُطلة. |
İstediğimizde tatile çıkamayız, eşyaları kırarlar, ağlarlar... | Open Subtitles | فلا يمكننا الذهاب فى عُطلة حينما نشاء، إنهم يكسرون الأشياء ويبكون طوال الوقت. |
tatile gidiyormuşuz gibi davranıyor hâlâ ama bütün eşyalarımızı topladı gelirken. | Open Subtitles | ،يواصل الإدعاء كما لو كنا فى طريقنا لقضاء عُطلة ولكنه حزم كل أمتعــتنا |
Baban New York'ta, yani sakin bir hafta sonu olacak. | Open Subtitles | الكلاب لا تتواجد في نيويورك .لِذا عُطلة نهاية أسبُوع هادئة |
Benim yasal fikrim bir Brezilya tatili yapman yönünde. Dönmemek üzere. | Open Subtitles | رأييّ القانوني بأن تأخذ عُطلة برازيلية، بشكل دائم. |
- Bu gece tam dolu. - Tüm o resmi tatil nakitleri. | Open Subtitles | الحمولة كاملة الليلة, هذه هي كل المبالغ النقدية من عُطلة البنوك |
Her iki şekilde de mutlu bir tatil geçirmiş olabilir. | Open Subtitles | على أيّة حال، سأقضي عُطلة ممتعة. |
tatil için ilginç bir zaman seçimi. | Open Subtitles | هذا وقت مُثير للذهاب خلاله في عُطلة |
Bugün tatil yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | قرّر أن يأخذ بقية اليوم عُطلة |
Çok güzel bir tatil. | Open Subtitles | هذه عُطلة رائعة |
Yaşadığım en iyi tatil. | Open Subtitles | إنها أفضل عُطلة على الأطلاق |
Ne? ! Evet, yani başına o iş gelinceye kadar bir tatil yapmak niyetindeymiş. | Open Subtitles | - أجل ,إذن , لم يكن يُخطط لأخذ عُطلة ... |
tatil olduğu için bütün hafta sonunun parasını ödüyorsun. | Open Subtitles | أنت تدفع للأسبوع كله , لأن هذة . عُطلة , عزيزتي ! |
O bügün tatil yapacaz. | Open Subtitles | إنه يعطيني عُطلة اليوم. |
Artık her şey bittiğine göre tatile çıkabiliriz. Nereye gitmek istersin? | Open Subtitles | نَستحق عُطلة حقيقية بعد إنتهاء كل هذا. |
Kanal, evlenmemiş çocukları tatile göndermeme izin vermeyecektir. | Open Subtitles | .... الشبكة سترفض أعزبان صغيران فى عُطلة . مع بعضهما |
Kanal, evlenmemiş çocukları tatile göndermeme izin vermeyecektir. | Open Subtitles | .... الشبكة سترفض أعزبان صغيران فى عُطلة . مع بعضهما |
1906'da karısı ve kızıyla buraya, Duino'ya tatile geldi. | Open Subtitles | في 1906، أتى "بولتزمان" هنا لـ"دوينو"، مع زوجته وابنته في عُطلة. |
Baban New York'ta, yani sakin bir hafta sonu olacak. | Open Subtitles | الكلاب لا تتواجد في نيويورك .لِذا عُطلة نهاية أسبُوع هادئة |
Sanırım hepimiz bu geceden sonra bir tatili Tim'in yasını layıkıyla tutmayı hak edeceğiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا جيمعاً نحتاج إلى عُطلة بعد إنتهاء الليلة فرصة لننعي (توم) بالطريقة المُناسبة |