Tamam, kolyeyi alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | حسناً ، هل يُمكنني الحصول على عُقد الرقبة من فضلكم ؟ |
kolyeyi getirmedim çünkü bir kolye yok. | Open Subtitles | لم أحضر العُقد لإنه لم يكُن هُناك عُقد |
Abraham Van Brunt nişan için doğru kolyeyi seçemeyince, sen yardım ettin. | Open Subtitles | ولكن عندما لم يستطع (ابراهام فان برنت) اختيار عُقد الخطوبة الصحيح من اجلها فعلت انت ذلك |
Benim sana Fort Lauderlae otelinde aldığım ve senin hiç takmadığın şu deniz kabuğu kolyesi gibi desene. | Open Subtitles | هذا نوعاً ما يشبه (عُقد صدفة (البوكا (التي حصلت لك عليها من قلعة (لودردل و التي لن ترتدها أبداً |
Bu Kenya'nın kolyesi. | Open Subtitles | إنه عُقد "كينيا". |
Ya da yengenin, Klimt portresinde taktığı kolyenin aynısının Hermann Goering'in karısı Emmy Goering'in boynunu süslediğini? | Open Subtitles | أو عُقد عمتكِ وهو نفس الذي ترتديه في اللوحة بات مُزينًا في عنق (إيمي غورينغ) زوجة (هيرمان غورينغ)؟ |