Eğer çok hassas bir özel operasyon sırasında ajanlarımdan birinin peşindeysen değil. | Open Subtitles | ليس عندما تتعقب واحداً من عُملائي خلال عملية حساسة للغاية. |
Bu adamlar en iyi ajanlarımdan birinin ölümüne sebep oldular, ...ve sen de işin peşini bırakmamı bekliyorsun. | Open Subtitles | تسبب هؤلاء الأشخاص في مقتل أحد أفضل عُملائي ! وأنتِ تتوقعين مني الإنسحاب |
Müşterilerimin pek çoğu 3-5 seans sonra sonuçları almaya başladı. | Open Subtitles | مُعظم عُملائي يتذوّقون النتائج من بعد ثلاث إلى خمس جلسات. |
Aslında Müşterilerimin epey ilgisini çeker bu. | Open Subtitles | أعتقد أن عُملائي سيكونوا مُهتمين للغاية، في الواقع. |
Müşterilerimden biri tanıştırdı bizi. | Open Subtitles | لقد ربطنا أحد عُملائي. |
Müşterilerimden birisi için bir kampanya hazırlıyorum ve bana Cherry Beach'de birkaç kurdun olduğu bir video verdiler. | Open Subtitles | لكن أنا أنشئ الحملة لأحد عُملائي وأعطوني مقطع (عن ذئبان في (شاطئ الكرز |
Adamlarıma saldırmak bir yana müşterilerimi kaçırman bir yana. | Open Subtitles | مُهاجمة مُوظفيني شيء لكن التوجه لمُهاجمة عُملائي شيء آخر |
müşterilerim karanlık web üzerinden anonim olarak bana başvuruyor. | Open Subtitles | يتواصل عُملائي معي بشكل مجهول الهوية عبر الإنترنت المُظلم |
Ama ajanlarımdan birini kaybetmek... Buna dayanamam. | Open Subtitles | -ولكن فقدان احد عُملائي, لا يمكنني مقاومته . |
En iyi ajanlarımdan biriydi. | Open Subtitles | كان واحداً من أفضل عُملائي. |
Müşterilerimin isimlerine, kaldıkları yerlere ve onlar için tutuğum kayıtlara sahipler. | Open Subtitles | لديهم أسماء عُملائي ومواقع الأسرار التي أحتفظ بها لهم |
İşte Müşterilerimin listesi. | Open Subtitles | ها هى قائمة عُملائي |
Görünen o ki sen de benim söylediklerimi duymamışsın, çünkü Louis'e benim Müşterilerimden birini alabileceğini söyledim. | Open Subtitles | وعلى مايبدو , أنكِ لم تسمعي لما قلته، لأنني قُلتُ لـ(لويس)بأن بوسعهِ الحصول على إحدى عُملائي. |
Benim sizz benim en önemli futbol Müşterilerimden biri. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، إن الـ(سيز) واحد من أهم عُملائي بمجال كرة القدم |
müşterilerimi karıştırmayın. Bir de şöyle düşünün. | Open Subtitles | مُحال عُملائي خارج هذا الموضوع |
- Bunu yapmak için de müşterilerimi korumalıyım. | Open Subtitles | ، ولفعل ذلك أحتاج إلى حماية عُملائي |
- müşterilerim tam zamanında hazır gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن لدى عُملائي جدول للعمل. |