"عِنْدَكَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • senin
        
    • vardı
        
    • sahip
        
    • varsa
        
    • sahipsin
        
    • sende
        
    • vardır
        
    • tane
        
    • var mı
        
    • zorunda
        
    • elinde
        
    • olmadığını
        
    Bizimle ilgili düşüncen nedir bilmiyorum fakat beyefendi biz senin gibiyiz. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ ما نوعَ فكرةِ عِنْدَكَ عنا، لَكنَّنا، سيد، مثلك.
    Unut Curly! Şansın vardı ama kullanamadın! Open Subtitles إنسَاه، كارلي كَانَ عِنْدَكَ فرصتُكَ وأنت ضيعتها
    En yakışıklıya ve en iyiye sahip olduğun yetmiyor mu? Open Subtitles ألَمْ هو بما فيه الكفاية بأنّك عِنْدَكَ الدائر وأفضل؟
    Derler ki, sağlam bir evliliğin varsa her zorluğun üstesinden gelebilirsin. Open Subtitles يَقُولونَ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ تَعْبرَ أيّ شئ إذا عِنْدَكَ زواج صلب.
    Müşteri olarak hala Meksikalılara sahipsin. Open Subtitles أنت سَتَبْقى عِنْدَكَ المكسيكيون كزبائنكَ.
    Kabul etmelisin ki, en iyisi de sende. Open Subtitles وأنت سَتَعترفُ، أنت عِنْدَكَ واحد أفضل الأشياءِ.
    Yeni yıl arifesinde planların vardır. Seni alıkoymayayım. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَكَ خططُ للسنة الجديدةِ لا تتركنى اعطلك عنها
    senin yapmış olduğun bu ayarla benim kalp atışımı bile ölçemez. Open Subtitles بإِنَّهُ لَيسَ. الطريق أنت عِنْدَكَ وَضعَ، هو لا يَلتقطَ نبضَ قلبي.
    senin, başka insanların duyguların var. Open Subtitles عِنْدَكَ مشاعرُ الناس الآخرون عِنْدَهُمْ مشاعرُ
    Bu hesap cüzdanı, bununla ne işin vardı? Open Subtitles كشف الحساب المصرفي هذا يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَكَ أسبابُ.
    Uyandığında, yüzünde bir gülümseme vardı. Open Subtitles عندما إستيقظَت، كَانَ عِنْدَكَ إبتسامة على وجهِكِ.
    Bana sahip olabilirdin, Michael. Open Subtitles أنت كان يُمكنُ أنْ كَانَ عِنْدَكَ ني، مايكل.
    İyi şeylere sahip olmanı istiyorum. Open Subtitles أُريدُك أَنْ يَكُونَ عِنْدَكَ أشياءُ جيدةُ.
    Başka konuşmak isteyen varsa yanıma gelsin, yoksa dağılın. Open Subtitles إذا عِنْدَكَ أيّ شئُ لقَوله، قُلْه، أَو إذهبْ إلى البيت.
    Zamanın varsa Atami sahilinde biraz turlayalım mı? Open Subtitles لو عِنْدَكَ وقتُ، تَحْبُّي تتمشي لشاطىءِ البحر في اتامي؟
    Eğer nasıl bulacağını bilirsen gereken tüm güçlere sahipsin. Open Subtitles عِنْدَكَ كُلّ القوَّة التي تَحتاجها إذا تَجاسرت أن تبَحْث عنها
    Hayır, hayır, sadece, herkesin kolayca karşılayamayacağı kadar yüksek bazı standartlara sahipsin. Open Subtitles لا، لا، فقط بأنّك عِنْدَكَ بَعْض المعاييرِ بأنّه قَدْ يَكُون صعبَ للآخرين للإلتِزام.
    Acaba sende Amerikan burbonu bulunur mu? Open Subtitles اتأمل ان يكون عِنْدَكَ بَعْض البوربون الامريكي؟
    ..sizi eğlendiren bir insani drama vardır. Open Subtitles عِنْدَكَ المسرحيةُ الإنسانيةُ لتَسْلِيتك.
    Tanrı aşkına, evde 37 tane peruğun var. Open Subtitles ماريس، عِنْدَكَ 37 باروكةُ. إهبطْ إلى مدفنِ الباروكةَ وإلتقطْ واحد.
    Rocky, sence bu sefer Apollo karşısında şansın var mı? Open Subtitles روكى، هَلْ تَعتقدُ بأنّ عِنْدَكَ فرصة هذه المره ضدّ أبولو؟
    Peki, bir yolunu bulabilmem için bunu bana hatırlatmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles حَسناً، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للتَذكير ني للتَقَدُّم إلى ذلك يوماً ما.
    elinde sekizli yoksa, maça ya da yedili atacaksın. Open Subtitles إطرحْ مجرف أَو سبعة مالم عِنْدَكَ ثمانية.
    Bak, iyi olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنظري، أنا مستوعب بأنّ عِنْدَكَ ملابس داخلية فوق مؤخرتك الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more